Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/2058 E. 2014/12000 K. 08.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2058
KARAR NO : 2014/12000
KARAR TARİHİ : 08.07.2014

MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2010/250-2013/66

Asıl ve birleşen ek dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak irtifak hakkı tazminatı, birleşen dava dilekçesinde ise Kamulaştırma Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca irtifak hakkının tapuya tescili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davaların ise kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen ek dava ve ıslak dilekçeleri ile dava konusu taşınmaz üzerinden usulüne uygun kamulaştırma yapılmadan elektrik nakil hattı geçirildiği iddiası ile irtifak tazminatı, davalı ise dava konusu taşınmaz üzerinden geçen elektrik nakil hattı için kamulaştırma yapıldığı, dava konusu taşınmazın revizyon görmesi sebebi ile Etibank Genel Müdürlüğü lehine eski tapu kaydında mevcut irtifak hakkının yeni oluşturulan tapu kaydına aktarılmadığı iddiası ile 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 36. maddesi gereği tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece kamulaştırmasız el atma olgusu kabul edilip davacılar lehine tazminata, yine usulüne uygun kamulaştırmanın var olduğu kabul edilerek 36.maddeye göre de açılan tescil davasının kabulüne karar verilmiştir.
1-Aynı taşınmaz hakkında kamulaştırmasız el atma iddiası ile açılmış tazminat davası ile 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 36. maddesi kapsamındaki tescil davasının her ikisinin de kabulüne hukuken imkan yoktur. Çünkü bu davaların birinde verilen karar diğerinin şartlarını ortadan kaldırmaktadır. Diğer bir ifadeyle kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davası kabul edilirse tescil davası reddedilmeli, tescil davası kabul edilirse kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davası reddedilmelidir. Mahkemece birbirine tezat oluşturacak şekilde, hem kamulaştırmasız el atma olgusuna dayalı tazminat davasının, hem de 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 36. maddesi kapsamında usulüne uygun kamulaştırmanın varlığının kabulü sonucu tescil davasının kabulüne karar verilmesi,
2- Yargıtay uygulamalarında 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 36. maddesi hükmünün, kamulaştırılan yerin daha sonra herhangi bir nedenle gerçek ve tüzel kişiler adına yeniden tapu tesis edildiği hallerde ve ayrıca daha önce yapılan kamulaştırma ile kroki kapsamında bulunup da yeniden gerçekleştirilen kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılan yerler hakkında da uygulanabileceği kabul edilmektedir.
Somut olayda davalı idarenin iddiası revizyon gören tapu kaydından önce dava konusu taşınmaz üzerinden geçen enerji nakil hattı için kamulaştırma yapılıp tapuya işlendiği yönünde olmasına göre, öncelikle, iddia edilen kamulaştırmaya dair mahkeme kararı, enerji nakil hattı için çizilen kroki, eski tapu kayıtları celp edilip, geçerli bir kamulaştırma kararı olup olmadığı, eğer geçerli bir kamulaştırma kararı var ise mevcut tapu kaydının dayanakları olan ve daha önce revizyon gören eski tapu kayıtlarına bu kamulaştırmanın işlenip işlenmediği, irtifak hakkının miktarı kuşkuya yer vermeyecek şekilde mahallinde keşif yapılıp bilirkişi kurulundan istenilen hususlarda ayrıntılı rapor alınmadan kamulaştırma olgusunun varlığını kabul edecek şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3-Davacıların açmış olduğu asıl davada verilen karar Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 04.03.2010 gün, 2009/15378 Esas, 2010/3274 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına ve bozmaya uyulmasına rağmen bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Enerji nakil hattı geçirilen bölümün yüzölçümünün tespit edilmesi gerekçesi ile karar bozulmasına rağmen bu yönde bir inceleme yaptırılmayıp, taşınmazın tamamı üzerinden irtifak değeri belirlenmesi,
Yine taşınmaz ve yapıların tüm değeri üzerinden irtifak hakkı karşılığına hükmedilmesi gerektiği belirtilmesini rağmen sadece zemin değeri üzerinden irtifak bedelinin belirlenmesi,
4-2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince dava konusu taşınmazla somut emsalin emlak vergi değerleri ile dava konusu taşınmazın değerlendirme, emsalin ise satış tarihi itibari ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadıkları, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediği, düşülmüş ise oranı da karşılaştırmada gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla dava konusu taşınmaz ile emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerleri ile dava konusu taşınmazın değerlendirme, emsalin ise satış tarihi itibari ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadıkları, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediği, düşülmüş ise oranı ilgili belediye ve tapu müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporundaki kıyaslama denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
5-Davacılar tarafından açılan asıl ve birleşen ek dava sebeplerinin aynı olmasına rağmen asıl davanın red, ek davanın kabul edilmesi, yine kabul edilen ek davada ıslah ile artırılan dava değeri de aşılarak hüküm kurulması,
6- Asıl dava reddedilmesine rağmen asıl davada talep edilen miktarlar hüküm altına alındığı gibi bedelin 500 TL’sine 16.01.2004 tarihinden, diğer 1.500 TL’sine de 24.04.2006 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
7- Kamulaştırmasız el atma davalarında dava ve ıslahla artırılan toplam miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken ıslah edilen miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi,
8- 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri gereğince, maktu harç ile maktu vekalet ücreti yerine nispi harç ve nispi vekalet ücreti takdir edilmesi,
9-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 36. maddesi gereği tescil davası kanun gereği harca tabi olmamasına rağmen malikler aleyhine harca hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.