Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/19626 E. 2014/18486 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19626
KARAR NO : 2014/18486
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2012/254-2014/59

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Bozmaya uyulmuşsa da gereği yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki:
1-Dairenin bozma kararında; dava konusu taşınmazın dava tarihinde geçerli olan emlak vergisine esas asgari m² değeri getirtilip, emsal taşınmazlara ait vergi m² değeri ile karşılaştırma yapılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğu takdirde bu farklılık ve çelişkinin giderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hususunda bozma yapılmış olup, Dairemizin bozması sonrasında yeni bilirkişi heyetinden, yeni bir somut emsalle değerlendirme yapan rapor hükme esas alınmış ise de, bu raporda incelenmiş olan somut emsalin dosyaya getirtilen akit tablosu kaydına göre üzerinde kargir bina mevcut olduğu ve satışının kargir bina ile arsa satışı olarak yapıldığı anlaşılmakla, emsalin üzerinde bulunan bu binanın Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan yapı yaklaşık birim fiyatı listesine göre satış tarihindeki değeri belirlenerek toplam satış bedelinden indirilmesi suretiyle emsalin arsa değerinin tespiti yapılması ve buna göre de dava konusu taşınmazla karşılaştırılması gerekirken, satış bedelinin sadece zemine ait olduğu kabul edilerek emsalin m² değerinin yüksek belirlenmesi ve buna göre de dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmiş olması,
2-2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla dava konusu taşınmazların ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Dosyadaki kayıtlara göre 2010 yılında dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas değeri 6.00 TL, somut emsalin değeri ise 8.00 TL’dir. Buna göre emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazla en fazla eşdeğer kabul edilerek değerlendirme yapılabileceği düşünülmeden dava konusu taşınmaz daha değerli kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazların hangi yoldan beyan edildiğinin değil, konum olarak mukayese edilmesi gerektiğine ilişkin gerekçeye dayandırılan rapor doğrultusunda hüküm kurulmuş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.