Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/19441 E. 2014/17450 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19441
KARAR NO : 2014/17450
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davacı vekili Av…. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılar adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle geri çevrilmiş bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Kamulaştırma Yasası’nın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Mahkemece dava konusu taşınmaz için …. İlçe Müdürlüğü’nden getirtilen 2011 yılı verilerine göre hesaplama yaparak kamulaştırma bedelini tespit eden bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş ise de, taşınmazda münavebeye alınan ürünlerle ilgili gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilen verilerin gerçeği yansıtmadığı özellikle verim miktarlarının abartılı olduğu dosya içerisindeki belgelerden ve daha önce Yargıtay’a gelen dava dosyalarındaki bilgilerden anlaşılmaktadır.
Buna göre…İlçesi sınırları içerisinde sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların normal koşullarda verim durumunun geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişik artmış olmasını olağan saymaya olanak yoktur. Yörenin doğal iklim koşulları, toprak yapısı ve üretim tekniği olağanüstü bir değişikliğe uğramış olmadıkça ki böyle bir durumun varlığı ileri sürülüp yöntemince kanıtlanmış olmadığına göre taşınmazın verilerindeki bu farklılık inandırıcı olmaktan uzaktır. Saptanan bu durum karşısında mahkemece, öncelikle bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme tarihi (2011 yılı) itibariyle dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatlarını içeren ve gerçekçi istatistiki bilgilere dayanarak belirlenmiş bulunan veri cetvellerinin il ve çevre ilçelerin, gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüklerinden istenip dosyaya konulmasından sonra, aynı kamulaştırma nedeniyle açılmış bulunan diğer dava dosyaları da dikkate alınarak (örneğin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 20102/744 E.-463 K. sayılı) 2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin resmi verilere ve gerçeğe uygun biçimde yöntemince tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasından sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu parsel mülkiyeti ihtilaflı olmakla birlikte sınır ve yüzölçümü uyuşmazlığı mevcut olmadığı, tapuya malik hanesi boş bırakılarak kayıtlı olduğu dikkate alınarak taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3-Davada, davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiği halde davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.