Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/1846 E. 2014/12431 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1846
KARAR NO : 2014/12431
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/07/2013
NUMARASI : 2011/500-2013/342

Dava dilekçesinde, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm V.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vakıf temsilcisi dava dilekçesinde, dava konusu vakfın yürürlükteki senedinin bazı maddelerinde yapılan değişikliğin tescilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 101. maddesi hükmüne göre vakıf, gerçek ve tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleri ile oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğudur. Kurulmuş olan bir vakfın özgülendiği amacı doğrultusunda varlığını sürdürmesi ve yönetim organlarınca da bu amacın gerçekleştirilmesi esastır. Vakfın kuruluş senedinde belirlenen amacı ve örgütlenme biçimi, zorunluluk olmadıkça kural olarak vakıf organlarınca değiştirilip genişletilemez. Bununla birlikte vakfın amacı geçen zaman içinde tamamen değişik bir anlam ve nitelik kazanmış olursa, ancak bu nedenle değiştirilmesi söz konusu olacaktır.
Türk Medeni Kanunu’nun 113. maddesinde; vakfın asıl amacının niteliği ve kapsamı vakfedenin vakıf senedinde belirttiği isteğine açıktan açığa uymayacak derecede değişmiş olursa, amacın değiştirilmesinin mümkün olduğu hükme bağlanmıştır. Burada ölçü, vakfın değişen koşullar karşısında başlangıçtaki amacın gerçekleşmesinin imkansız duruma gelmesidir. Amacın değiştirilmesi için objektif ve subjektif koşulların birlikte bulunması gerekir. Objektif koşullar amacın anlam ve içeriğini yitirmesine, subjektif koşullar ise değişmiş olan amacın artık vakfedenin isteğine açıktan açığa uymayacak derecede değişmiş olmasına bağlıdır. Ancak bu iki koşulun gerçekleşmesi durumunda vakıf yönetim organının veya denetim makamının başvurusu üzerine mahkemece diğerinin yazılı görüşü de alındıktan sonra vakfın amacı değiştirilebilir.
1-Somut olayda, dava konusu vakfın amacını düzenleyen senedin 3. maddesinde sayılan tüm çalışma ve faaliyetler, İstanbul M.. //..nolu parsel üzerinde “Z.. H.. Camii Şerifi” adında bir cami kurmak ile sınırlı tutulmuş iken, bu madde metninden belirtilen ifadeler tamamen çıkarılarak yerine “Türkiye’nin herhangi bir yerinde camii inşa etmek” gibi geniş kapsamlı genel bir ifadeyle vakfın amacının kuruluş iradesine aykırı olarak genişletildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, vakıf senedinin 3. maddesinde yapılan sözkonusu değişikliğin yukarıda açıklanan esaslara ve özellikle Türk Medeni Kanunu’nun 113. maddesinde öngörülen koşullara uygun düşmediği gözetilmeden söz konusu senet değişikliğinin kabulüne karar verilmiş olması,
2-Bundan ayrı da; davacı vakfın dava dilekçesinde vakıf senedinin 2, 3 ve 8. maddelerinin değiştirilmesi için B.. //. Noterliğinin ….. yevmiye nolu düzenleme senedinin tescilini istediği ancak yargılama sırasında V.. M..nün itiraz etmesi üzerine, istemini ıslah ederek yalnızca 3. maddenin değiştirilmesiyle sınırlandırarak aynı Noterliğin …. yevmiye nolu düzenleme senedi ile yeniden hazırlanan bir metnin tescilini istemesine rağmen mahkemece gerekçesi de açıklanmayarak …..yevmiye nolu senedin tesciline hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.