YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1812
KARAR NO : 2014/4604
KARAR TARİHİ : 13.03.2014
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2012/260-2013/96
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın M.. Belediye Başkanlığı yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Melikgazi Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz kadastro parseli olup, bilirkişi kurulu raporunda emsal olarak incelenen E.. Mahallesi 23.. ada .. parsel sayılı taşınmazın ise geri çevirme kararı üzerine dosyaya gönderilen Melikgazi Belediye Başkanlığı’nın yazısından İmar Yasası 15 ve 16.maddeleri uyarınca düzenleme görmüş imar parseli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davacı vekili dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsilini istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belge ile hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden; fen bilirkişisinin krokili raporunda dava konusu taşınmazın Y1, Y2, Y3, P1, P2 harfleriyle gösterilen kısımlarına fiili el atma bulunmayıp idare tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 7. ve 8. maddeleri uyarınca düzenlenen 1/1000 ölçekli imar uygulama planına göre kamu hizmetine tahsis edilmesi nedeniyle kullanım hakkının kısıtlanmasının söz konusu olduğu ve bu kısımların bedeline bu sebeple hükmedildiği anlaşıldığından; mahkemece dava konusu taşınmazın yalnızca fiilen el atılan A harfi ile gösterilmiş olan 36.77 m² ve B harfiyle gösterilen 32.64 m² kısmının bedellerinin tamamından davalı Melikgazi Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu nazara alınarak A ve B harfli kısımların davacının payına düşen bedeline hükmedilmesi gerektiği, ayrıca hukuki olarak el atılmış olan Y1, Y2, Y3, P1, P2 harfleriyle gösterilen bölümler yönünden ise bu bölümlerin sırasıyla imarda yol ve park alanı olarak ayrıldığı ve davalı belediyenin fiilen el attığı kısımlar itibarıyle de proje bütünlüğünden de söz edilemeyeceğinden, davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın Uyuşmazlık Mahkemesi kararı ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10. fıkrasında “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü uyarınca idari yargıda dava açılması gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca bu kısımlara yönelik davanın tefriki ile usulden reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması ,
3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında davacılar lehine maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harç yerine nisbi harç alınmasına hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.