Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/17083 E. 2014/15187 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17083
KARAR NO : 2014/15187
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2013/31-2013/203

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili, birleşen dosyada ise kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasının kabulüne, kamulaştırmasız el atma davası hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı il özel idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir.
Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için ana amaç; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması ve özel satış olmaması gereklidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal alınarak incelenen ….. Mahallesi 24 ada 33 parsel numaralı taşınmazın hissedarlar arası hisse satışı olduğunun anlaşılması karşısında, özel amaçlı satış izlenimi uyandırdığından uygun emsal değildir.
Bu nedenle mahkemece, taraflara yeni emsal bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde resen emsal getirtilmesi, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek uygun emsal satışlar esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
2942 sayılı Yasa’nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2009 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın yer aldığı ilde emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunmadığı düşünülemeyeceğinden uygun emsal araştırması yapılarak emsal kayıtları getirtilip yukarıda açıklandığı şekilde değerlendirme yapan ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Bozmaya konu olan 06.11.2011 tarihli ilk kararın yalnızca davacı idare vekilince temyiz edildiği dikkate alındığında, ilk kararda hüküm altına alınan toplamda 113.489 TL bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek bozmaya uyan mahkemece bu miktardan fazlaya hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.