Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/170 E. 2014/2042 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/170
KARAR NO : 2014/2042
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/293-2013/118

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında taşınmazın kuru tarım yapılan arazi olduğu tespit edilmiş olmasına ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünün 16.02.2013 tarihli yazısı ve ekinde yer alan veri cetveline göre, ilçe köylerinin toprak yapısının genelde kumlu/tınlı formda olması ve kavununda su isteyen bir ürün olmasından dolayı yetiştiriciliğinin sulanarak yapıldığı, ürünle ilgili literatür incelendiğinde ortalama sulu şarlardaki veriminin yarısının kuru verim olarak değerlendirilebileceği bildirilmekle münavebe planında kavunun değerlendirme dışı bırakılarak yerine münavebe planında yer alan diğer ürünlerden alınarak bedelin tespiti gerekirken, kavunu münavebeye dahil eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.