YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16934
KARAR NO : 2014/17799
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir;
Şöyle ki;
1-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesi uyarınca 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında fiilen el atılan taşınmazlara ilişkin olarak açılan kamulaştırmasız el atma davalarında taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekir. 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalarda ise davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri ve niteliği esas alınarak değer tesbiti yapılır. Geri çevirme kararlarımızla dosyaya getirtilen yazı cevapları ile dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmaza 06.11.2009 tarihinde el atıldığı, bu tarih itibariyle ve dava tarihi itibariyle davaya konu taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında olmadığı, belediye sınırları dışında olduğu anlaşıldığından taşınmazın arsa niteliğinde kabulüne olanak yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması,
2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Davalı idare 6001 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu halde aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.