Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/16767 E. 2014/18021 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16767
KARAR NO : 2014/18021
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla (bozma kararından sonra hükmedilen kamulaştırma bedelinin yükseldiği de dikkate alındığında) ilk kararla hükmedilen 76.212,00TL kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, bozma öncesi ilk karar tarihine kadar, faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Bozma kararından sonra hükmedilen kamulaştırma bedelinin 33.058,00TL daha yükseldiği dikkate alındığında artan 33.058,00 TL kamulaştırma bedeli için 08/12/2008 tarihinden son karar tarihi olan 31/03/2014 tarihine kadar hesaplanan faiz miktarı 16.816,10 TL olup, bozma sonrası artan kamulaştırma bedeli ile faiz toplamı 49.874,10 TL olduğu halde, davacı idare tarafından bozma kararı sonrası artan kamulaştırma bedeli ile faiz toplamı 40,948,45 TL bloke edildiği mahkemece artan kamulaştırma bedeli ve faizi ile birlikte depo edilen 40,948,45 TL bakiye kamulaştırma bedelinin ödenmesine karar verilerek eksik bedele hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.