Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/16330 E. 2014/14095 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16330
KARAR NO : 2014/14095
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2013
NUMARASI : 2013/357-2013/967

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik arazilere ilişkin 11.maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, taşınmazın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında, münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış, bilirkişi kurulunun raporunda sulu ziraat yapılan arazi olduğu gerekçesiyle sulu arazilerde uygulanan ürün münavebesi ile buna uygun kapitalizasyon faizi esas alınarak değer biçilmiştir. Bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra taşınmazın kendi içinde bulunan sondaj kuyusundan çekilen suyun yine kendi içinde bulunan havuza doldurulması sonucu oluşan suyla sulandığı belirtilmiş ise de; sulamanın dava konusu taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, sulama kaynağının açıkça ne olduğu (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki kaynaktan sulanıp sulanmadığı), dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama sistemi kullanılıyorsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazın anayola yakın olması, alt yapı hizmetlerinden yararlanıyor olması, üzerinde fabrika vb. tesisler yapılabilecek olması ve ihracat merkezine yakın olması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla % 50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, % 100 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.