YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15895
KARAR NO : 2014/15533
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2013/1-2013/574
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı Antalya B.. B.. yönünden reddine, davalı M.. B.. yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı M.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmaz imar planında K…Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanı ve Sur Önü Düzenleme Projesi kapsamında kaldığını, 2001 yılında davalı idareler ile yapılan protokolle sur önü projesi uygulamasını davalı idarelerin üstlendiğini, aradan uzun zaman geçmesine rağmen taşınmazın kamulaştırılmadığını, taşınmaza su borusu döşenmek ve aydınlatma direkleri dikilmek suretiyle el atıldığını daha sonra direklerin kaldırıldığını belirterek hukuki ve fiili kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece Antalya B.. B.. yönünden davanın reddine; M.. B.. yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; fen bilirkişi raporunda taşınmazın üzerinde herhangi bir tesis yapılmadığı ve toprak altından su tesisatı döşenmiş olduğunun belirtildiği, değer tespiti yapan bilirkişi raporunda ise A. Caddesi orta refüj alanının sulanması için su borusu döşenmiş olduğu belirtilmiştir. Aynı parselin başka hissedarı tarafından açılan ve Dairemizce incelemesi yapılan Antalya 6.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/193-2013/152 sayılı dosyasında ise bilirkişi raporunda yeşil alan düzenlemesi yapılıp taşınmaza park olarak el atıldığı belirtilerek sorumlu idarenin Antalya B.. B.. olduğu kabul edilmiş, Dairenin 2014/791-3082 sayılı ilamı ile “davacı tarafça dava konusu taşınmaz nazım imar planlarında 3. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak ayrılmış ise de; taşınmazın imar planına alınmayarak mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili istenilmiş; alınan bilirkişi raporunda ise davaya konu taşınmazın bulunduğu bölgede belediye tarafından yeşil alan düzenlemesi ve park yapılarak fiilen el atıldığı belirtilmiştir. Buna göre mahkemece dava konusu… ada .. parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı kesin olarak belirlendikten sonra fiilen el atma varsa ne şekilde ve ne kadarına el atıldığı, mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenip buna göre sadece el atılan bölüm yönünden kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile bu kısmın idare adına tesciline karar verilmesi, fiilen el atılmayan taşınmaz hakkında mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Aynı taşınmaza ait paydaş dosyası ile eldeki dava dosyasında yukarıda açıklanan çelişkiler giderilecek şekilde değerlendirme yapılmak suretiyle, mahkemece dava konusu .. ada.. parsel sayılı taşınmaza hangi tarihte, hangi kurum tarafından, ne şekilde fiilen el atıldığı, el atmanın bir kamu hizmeti sunulması amacıyla kalıcı ve sürekli nitelikte olup olmadığı, el atmadan arta kalan kısmın proje bütünlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekip gerekmediği hususları araştırılıp sorumlu idare de kesin olarak belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Bilirkişi kurulunca emsal alınarak incelenen taşınmazın m² değerinin dava (değerlendirme) tarihine güncellenmesi sırasında, emsal taşınmazın satış tarihi olan 1996 yılı mart ayına ait endeks rakamı 277,3’ün alınması gerekirken, yanlış değerlendirerek 227,3 rakamının alınmak suretiyle yüksek değer tespit edilmesi,
3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “… bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi harca ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.