YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15663
KARAR NO : 2014/14365
KARAR TARİHİ : 20.10.2014
MAHKEMESİ : Osmaneli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/85-2013/74
Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza el atmanın önlenmesi, bunun mümkün olmaması durumunda kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Yargıtay uygulamalarında tarım arazisi niteliğindeki taşınmazda münavebeye alınan ürünlerin dekara verimi, satış fiyatı ve masraflarının gösterilmesi suretiyle net gelirin hesaplanması ve çıkan değere o yöredeki kapitalizasyon faizinin uygulanması ve varsa objektif artış unsurlarının dikkate alınması suretiyle taşınmazın değerinin bulunması aranır. Böylece bilirkişi raporlarının denetlemeye uygun hazırlanıp hazırlanmadığı görülür.
Somut olayda kamulaştırmasız el atılan taşınmaz için bir değer bulunmuş ise de; bulunan değerin denetlenmeye uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda münavebeye alınacak ürünlerin neler olduğu, üretim miktarı, satış fiyatı ve masraflarını gösterir, kapitalizasyon faizini belirtir ve varsa objektif artışın değerlendirildiği, böylece taşınmazın değerini bulan denetime elverişli olacak bilirkişi raporunun alınması suretiyle oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, taşınmazın toprak yapısı, sulama durumu, üzerindeki ve çevresindeki yetiştirilebilen mevcut ürünler ve tarımsal özellikler dikkate alınarak metrekare değeri belirleyen ve hiç bir hesaplamaya dayanmayan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
2-Dava konusu 123 ada 73 parsel sayılı taşınmazla ilgili tanzim edilen 19.03.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 461 m²’lik yerin yol olarak kullanılan alan olduğunun tespit edildiği, 25.03.2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise 461 m²’lik yerin tarla yolu olduğunun belirtildiği ve el atma bedelinin hesaplandığı, bu raporun da hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece, dava konusu 123 ada 73 parsel sayılı taşınmazda 461 m²’lik yere davalı idare tarafından fiili el atmanın olup olmadığı kesin olarak belirlendikten sonra fiilen el atma varsa bu kısmında bedeline hükmedilmesi, fiili el atma yoksa sadece el atılan bölüm yönünden kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile el atılan kısmın idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, 461 m²’lik yerin de bedeline hükmedilmiş olması,
3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması,
4-Davalı İl Özel İdaresi harçtan muaf olmadığı halde, harçtan muaf olduğu belirtilmek suretiyle kabul edilen miktar bakımından yeniden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş olması,
5-6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı İl Özel İdaresinin davalı sıfatının devam edip etmeyeceği hususunun araştırılarak gerektiğinde bu Yasa gereğince Ö.. M.. yerine geçen idare tespit edilip dava ihbar edilerek davaya dahil edilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.