Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/14828 E. 2014/13324 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14828
KARAR NO : 2014/13324
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : Hassa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2013
NUMARASI : 2011/105-2013/72

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi uyarınca; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde, kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir.
Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için asıl amaç; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer yahut yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda K…. Mahallesi …ada 7 parsel sayılı 327 m² yüzölçümlü taşınmazın tamamının 08.02.2010 tarihinde 14.715,00 TL bedelli satışının emsal alındığı belirtilmiş ise de, geri çevirme kararı sonrası dosyaya getirtilen tapu müdürlüğü yazısı ve tapu kayıtlarında emsal alınan 59 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 08.02.2010 tarihinde böyle bir satışının olmadığı anlaşılmış olup, mahkemece gerçekte var olmayan bir satışı emsal olarak inceleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 10. maddesinin11. fıkrasına göre, kamulaştırması yapılan taşınmaz tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verileceğinden, mahkemece sözü edilen Yasa hükmü dikkate alınmadan istem gibi kamulaştırılan taşınmazın tapuya tescili ile yetinilmesi gerekirken, talebi aşacak şekilde dava konusu taşınmazın yol olarak terkinine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece; tarafların vereceği veya re’sen getirtilecek kayıtlar üzerinden yukarıda açıklanan ilkelere göre taşınmaz satışları araştırılarak emsal olabilme niteliklerine uygun bulunanlar tespit edilip bu emsallerin 11. maddenin (d) bendinde öngörülen vergiye esas olmak üzere ilgili belediyelerce bulundukları cadde veya sokak için değerlendirme tarihindeki asgari m² değerleri getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme, emsal taşınmazların ise değerlendirmeye esas alınan satış tarihleri itibarıyla imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıkları da belediye imar ve tapu müdürlüklerinden araştırılıp bu emsallere göre ve ayrıntılı olarak karşılaştırma yapan raporlar alınarak oluşacak duruma göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.