YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14137
KARAR NO : 2014/14315
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2012/652-2013/249
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dosya içerisinde yer alan fen bilirkişi rapor ve krokisinde; dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 418,44m²’lik kısmına asfalt dökülerek yol haline, (C) harfi ile gösterilen 209,31m²’lik kısmına parke taşı döşenerek yaya kaldırım haline getirildiği, (B) harfi ile gösterilen 1.118,34m² lik kısmına ise asfalt dökülerek otopark olarak kullanıldığı, (A) ve (C) kısımlarında yer alan el atmanın davalı N.. B.., (B) harfi ile gösterilen yere el atmanın ise B.. B.. tarafından gerçekleştirildiği, taşınmazın 7.315,31m²lik kısmında ise fiili bir el atmanın bulunmadığı belirtilmiş olup, geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen N.. B..’nın 08.07.2014 tarih ve 69 sayılı yazısına göre, dava konusu taşınmazın tamamı imar planında pazar alanında bulunduğundan fiilen el atılan (A), (B) ve (C) alanları ile pazar alanında kalan 7315,31 m²’lik kısmın proje bütünlüğünden de söz edilemeyeceği dikkate alınarak;
Uygulama ve öğretide; kamu idarelerinin, hizmetlerinin yürütülmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun şekilde yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmakta olup, somut olayda idarenin icra yetkisini hukuka aykırı kullanması şeklinde nitelendirilebilecek fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca, tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi ise idari eylem olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda açıklanan uyuşmazlıklarla ilgili açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238E.–2012/63K. ve 2012/41 E- 2012/77 K. sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna karar verilmiştir.
Ayrıca 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10.fıkrasında da “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu nedenlerle; fiilen el atılmayan taşınmaz bölümü yönünden davacı tarafın mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca bu kısma yönelik davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Karar tarihinden sonra 11.06.2013 günü yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “… bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi ve maktu karar ve ilam harcı alınmaması,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
3-Dava konusu taşınmazın, karar tarihinden sonra yapılan imar uygulaması sonucunda 1027 ada 8 ve 9 numaralı parseller olarak teşekkül ettirildiği, davacının 1027 ada 8 parsel sayılı 3.854,70m² alanlı taşınmazda malik olduğu anlaşıldığından, yeni oluşan duruma göre değerlendirme yapılması için de kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.