YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14013
KARAR NO : 2014/14285
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : Silopi Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2013/502-2013/546
Davacı dava dilekçesinde, murisi babası M.. A… amcası ve yengesi üzerindeki kaydının iptali ile gerçek annesi ve babası Mustafa ile Sultan hanesine tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, murisi babası M.. A.. Mustafa ve S..A.. çocuğu olduğu halde amcası Üzeyir ile onun eşi üzerine kaydedilmiş olduğunu bildirerek, babası Meran’ın gerçek anne ve babası Sultan ile M..A.. hanesine tescilini istemiştir. Mahkemece M.. A… 02.03.1955 yılında öldüğü, bu nedenle kaydının kapalı olduğu ve kapalı kayıt üzerinde değişiklik yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, anne ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine yöneliktir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin ölmesi sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı, nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş ise de, tüm deliller toplanıp sonucuna göre ispatlanması halinde tespite karar verilmesi gerekirken, ölü kişilerin kayıtlarında değişiklik yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddi doğru değildir.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, M.. A.. gerçek annesi ve babası olduğu iddia edilen, ancak nüfusta kaydı bulunmayan Mustafa ve Sultan’ın alınacak veraset ilamına göre tüm mirasçılarının yöntemince davaya katılmasının sağlanması, varsa gösterilecek olan tanıkların beyanının alınması, kolluk tarafından gerekli araştırmanın yapılıp tutulacak tutanağın dosyaya konulması, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek iddianın kanıtlanması durumunda yukarıda açıklanan biçimde yalnızca tespite karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.