Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/13970 E. 2014/15773 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13970
KARAR NO : 2014/15773
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2013
NUMARASI : 2012/975-2013/969

Dava dilekçesinde, kayyımlık kararının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ..ada.. parsel sayılı taşınmazın hissedarlarından “A.E.”in açık kimliği ve adresi bilinmediğinden bahisle A.. D..nın kayyım tayin edildiğini, ancak adı geçenin sağ ve Yunanistan-Atina’da yaşadığını, kayyımlıkla idareyi gerektirir bir durumun bulunmadığını ileri sürerek kayyımlık kararının kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
1-Dava, kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkin olup 16.08.2012 tarihinde açılmıştır. Dava dilekçesine ekli vekaletname ve dosyadaki diğer belgelerden kayyımlık kararının kaldırılması talebinde bulunan davacının dava tarihi itibariyle Yunanistan uyruklu olduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihinden önce yürürlüğe giren 5718 sayılı Yasanın 48. maddesi uyarınca Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadırlar. Mahkeme ancak karşılıklılık esasına göre dava açan veya davaya katılanı teminattan muaf tutar. Davacının teminattan muaf olup olmadığı araştırılmalı, teminat göstermek zorunda ise mahkemece belirlenecek teminat tutarını yatırması için davacıya önel verilmeli, bu koşul yerine getirildiği takdirde yargılamaya devamla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-Dava konusu .. ada.. parsel sayılı taşınmazın hissedarlarından “A. E.”in Türk vatandaşı olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamakta ise de dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre tek mirasçısı olarak belirlenen M.. M..’nin (M.. M.. O.G. the O. E.) vatandaşlık durumunda tereddüt oluşmuş olduğundan, bu mirasçının R. oğlu A. E. D.nun 01.11.1938 ölüm tarihi itibarıyla hangi ülke vatandaşı olduğu, tesbit edilecek ülkenin Türkiye dışında bir ülke olması halinde belirlenecek bu ülke ile Türkiye arasında kanuni miras yolu ile taşınmaz mal edinilebilmesi yönünden hukuki veya fiili karşılıklılığın bulunup bulunmadığı, özellikle fiili uygulamanın ve bu konuda somut örnek olup olmadığı hususlarının Dışişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nden ayrı ayrı sorularak araştırılmalı, konuya ilişkin tüm bilgi ve belgeler istenmeli, gelecek yazı cevapları tüm delillerle birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.