Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/1370 E. 2014/9862 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1370
KARAR NO : 2014/9862
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2013/799-2013/1784

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.05.2013 tarihli yazısı ile Yağmur B.. C..’nun Türk Medeni Kanunu’nun 404. maddesi gereğince vesayet altına alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm D.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.05.2013 tarihli yazısı ile Yağmur isimli küçüğe TMK 404. maddesi uyarınca vasi atanması istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 336/3. fıkrasında; velâyetin ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuğun kendisine bırakılan tarafa ait olacağı; 404/1. fıkrasında ise; velâyet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; B.. C.. ile (dava dışı) F. C.nun evliliğinden 08.12.2012 tarihinde küçük B.. C..’nun doğduğu, anne Bahar’ın 11.04.2013 tarihinde öldüğü, küçüğün velayetinin babası Ferhat üzerinde bulunduğu, her ne kadar küçük B. Y.’un gerçek babasının Ferhat olmadığı iddia edilmiş ise de Ferhat ile küçük arasındaki soybağının kayden mevcut olduğu, reddedilmediği anlaşılmaktadır.
Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmasıdır. Eşlerden birinin ölümü halinde velayet hakkı diğer eş tarafından kullanılır. Bu nedenle mahkemece sağ olan baba Ferhat’ın beyanı alınarak, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği takdirde eldeki davanın sonuca bağlanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.