Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/13497 E. 2014/14395 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13497
KARAR NO : 2014/14395
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/221-2013/704

Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 59.700,28 TL alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan N.. Y..’ın Kara Harp Okulu öğrencisi iken 10.10.2008 tarihinde kendi isteğiyle okulla ilişiğinin kesildiğini belirterek, davalıya eğitimi boyunca yapılan 59.700,28 TL masrafın sarf tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; alınan ek bilirkişi raporunda 6000 sayılı “Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 18. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 115. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yapılan değişiklik ve 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici 1. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davalıların borcu belirlenmiş ve mahkemece bu rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dosya içerisinde bulunan yüklenme senetlerinde yükümlü N.. Y..’a yapılan masrafların sarf tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacı idareye ödeneceği taahhüt edilmiş, davacı tarafça da yükümlüye yapılan masrafların sarf tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili istenilmiştir. Sarf tarihinden maksat, ilgili kurum tarafından yükümlüye yapılan her bir kalem masrafın yapıldığı tarihtir. Şayet, sarf tarihlerinin tespiti mümkün değilse faizin başlangıç tarihi olarak Yargıtay uygulamalarına göre eğitim ve öğretim dönemi sonu ya da masrafın yapıldığı yılı takip eden yıl başı olarak kabul edilmelidir. Somut olayda Askeri Lise dönemi maliyet çizelgesinde yükümlüye yapılan masraflar eğitim ve öğretim sonu itibariyle ve harp okulu maliyet çizelgesinde yükümlüye yapılan masraflar yapıldığı yılın sonu itibariyle belirlendiğine göre, Askeri Lise dönemi masraflarının faizinin eğitim ve öğretim döneminin sonundan itibaren, harp okulu dönemi masraflarının ise yapıldığı yılı takip eden takvim yılının başından itibaren başlatılarak hesaplanması gerekirken mahkemece, daha önceki tarihleri faiz başlangıcına esas alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
2-Bilirkişi tarafından davalının borcunun işlemiş faizi ilişik kesme tarihi olan 10.10.2008 tarihi itibarıyla belirlenmiştir. Bu nedenle, hüküm altına alınan asıl alacağın 10.10.2008 tarihinden tahsili tarihine kadar geçecek süre için faizine hükmetmek gerekirken, 6353 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 12.07.2012 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması,
3-Davalıların borcu yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa hükümlerine göre yeniden belirlendiğinden; taraf vekilleri yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin, dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre tespiti gerekir. Bu sebeple; mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6000 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6353 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yürürlüğe girmemiş olsaydı davaya konu asıl alacağın red ve kabul edilecek miktarları bilirkişiye hesap ettirilip bu miktarlar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece 6000 Sayılı Yasa uyarınca idare tarafından terkin edilen borç tutarı düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hesaplanmış olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.