Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/13368 E. 2014/14325 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13368
KARAR NO : 2014/14325
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2012/777-2013/567

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup, bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın üreticilerin yakında bulunan kaynaktan cazibe ile muhtelif parsellerde bulunan havuzları kullanarak sulama yaptıklarından sulu tarım arazisi olduğu belirtilmiş ise de; sulamanın ne suretle yapıldığı açıkça gösterilmeden, bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, başkasının taşınmazındaki bir havuz veya kuyudan sulanıyor ise bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu husus araştırılmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun esas alınması doğru değildir.
Mahkemece; bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen hususlarda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Dava konusu 1508 parsel sayılı taşınmazdan ifraz ile oluşan 8630 ve 8631 parsel sayılı taşınmazların tamamı için bilirkişi tarafından hesap edilen kamulaştırma bedeli 53.575,97TL olup gerekçeleri de açıklanmadan kamulaştırma bedelinin 53.042,45TL olarak tespit edilmiş olması ve her iki parselde davalının ½ payına göre ödenmesi gereken kamulaştırma bedelinin hükümde açıkça yazılmamış olması,
3-Dava konusu 1508 parselden ifraz ile oluşan 8631 parselde ½ hisse sahibi olan dava dışı A.. A… da payının iptali sonucunu doğuracak şekilde 1508 parselin tamamının yol olarak terkinine karar verilmiş olması,
4-Dava konusu 8630 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ETİBANK lehine eski irtifak hakkı mevcut olup, bu irtifak hakkının devam edip etmediği araştırılarak devam ettiğinin tespiti halinde taşınmazda meydana getirmesi kaçınılmaz değer kaybının bilirkişi kurulunca dikkate alınmamış olması,
5-Kamulaştırılan taşınmazda bulunan enkazın alınması mal sahibinden istenemez. Başka bir ifade ile taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkaz değeri tespit edilerek bu bedelin kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa, enkaz belirlenen bedelden düşülemez. Mahkemece taşınmaz üzerinde mevcut ağaçların enkazının akıbetinin araştırılması, kim tarafından alındığının saptanması ve sorucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda hiçbir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.