YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12828
KARAR NO : 2014/17761
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, vesayetin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kısıtlı… hakkında … Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.02.2011 günlü kararı ile Türk Medeni Kanununun 406 ve 408. maddeleri uyarınca kısıtlanma kararı verilmiş, mahkemece 25/03/2014 tarihli kararla kısıtlama kararı kaldırılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 475. maddesinde “Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kısıtlanmış olan kişinin vesayetin kaldırılmasını isteyebilmesi, en az bir yıldan beri vesayet altına alınmasını gerektiren sebeple ilgili olarak bir şikayete meydan vermemiş olmasına bağlıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kısıtlı …’nun hakkında Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.02.2011 tarihli kararı ile kısıtlandığı, mahkemece resen dosyanın ele alınıp kısıtlama kararının kaldırılmasına karar verildiği, Dairenin 14.11.2013 tarihli bozma ilamı ile belirtilen araştırmalar yapılmadığı gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozma üzerine yerel mahkemece kısıtlanan … hakkında sağlık kurulu raporu aldırıldığı, raporda sağlık durumunun yerinde olduğu ve vasi tayininin uygun olmadığının belirtildiği, ancak Türk Medeni Kanununun 475. maddesinde öngörülen şekilde bir araştırmanın yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında Türk Medeni Kanununun 475. maddesi kapsamında kolluk kuvvetleri, tapu müdürlüğü ve belediye gibi kurumlardan gerekli araştırma ve inceleme yaptırılarak, kısıtlının beyanının alınmasından, taraf delillerinin toplanması ve gerektiği takdirde bilirkişi incelemesi de yapılmasından sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.