YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11715
KARAR NO : 2014/18484
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
MAHKEMESİ : Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2013/381-2014/131
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor hesaplama yöntemi ile belirlenmesi hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesi kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenlemiş olup bu madde hükmüne göre arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma (değerlendirme) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirin saptanması, taşınmazın değerini etkileyebilecek tüm nitelik ve unsurların ve her unsurun ayrı ayrı değerinin bilirkişi raporunda belirtilmek suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre de anılan Yasa maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca dava konusu taşınmazın yer aldığı ilçe genelinde geçerli olan ve bilirkişilerce değerlendirmeye alınacak ürünün dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınması suretiyle değerlendirme yılı itibariyle getireceği net gelirin saptanıp buna kapitalizasyon faizi oranının uygulanarak bedelinin belirlenmesi, bu değeri etkileyebilecek objektif unsurlar varsa bunlar da ayrıca belirtilmek ve dikkate alınmak suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değeri tespit edilmelidir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın keşif sonucu alınan bilirkişi kurulu raporunun incelenmesinde, kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu ve tamamının kamulaştırıldığı anlaşılmış olup, kuru tarım ürünlerinde ekilmesi mutad ürünlerin neler olduğu belirlenip münavebe planı da bu ürünlere ait değerlendirme yılı (2013) itibariyle dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama satış fiyatını gösteren resmi veriler gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek, bu verilere göre kuru arazilerde, getireceği net gelirinin %6 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması, taşınmazın bulunan bu değerini etkileyecek nitelikte objektif unsurlar söz konusu ise bilirkişi kurulunca bu unsurların neler olduğu ve değeri ne oranda etkilediği de açıkça belirtilerek denetime elverişli gerekçeli bir değerlendirme raporunun düzenlenmesi sonucu taşınmaz malın bedelinin tespiti gerekirken, bunun dışına çıkılarak dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kıymet takdirleri gözönünde bulundurulmak suretiyle genel nitelikte değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması,
2-Mahkemece tespit edilen ve davacı adına yatırtılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğine göre dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken faizin hangi tarihe kadar uygulanacağının kararda gösterilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.