Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/11474 E. 2014/12780 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11474
KARAR NO : 2014/12780
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2014
NUMARASI : 2013/558-2014/165

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi gereğince arsalarda kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre değer tespiti gerekir. Dosya içerisine getirtilen belgelerin ve özellikle satış akit tablosunun incelenmesinden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal alınarak incelenen Ş.. Mıntıkası …. ada 12 parsel sayılı taşınmazın 12.01.1999 tarihli satışının bir şirketin başka bir şirkete (Y..’a) üzerinde birkaç bankaya ait ipotek şerhi ile birlikte satışı olup, serbest bir satıştan olmayıp bu satışın tarafları ve taşınmazın nitelikleri dikkate alındığında ticari amaçlı bir satış olduğu ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından söz edilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.
Bu bağlamda mahkemece öncelikle tapu müdürlüğünden değerlendirme tarihinden önceki ve özel nitelik taşımayan uygun arsa satışlarına ilişkin kayıtların getirtilip, varsa tarafların gösterecekleri emsal kayıtlarda celp edildikten sonra bilirkişi kurulundan, bunların her birisinin ayrı ayrı incelenip irdelenerek emsal olma niteliği taşıdığı anlaşılanlar arasından dava konusu taşınmaza en yakın nitelik ve özellikleri taşıyan taşınmazın somut emsal seçilerek, bu emsalle dava konusu taşınmazın karşılaştırılmasının yapılıp, değerinin belirlendiği ek raporlar alınmalıdır.
Bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-2942 sayılı Yasa’nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmazın ve emsalin belediye ve bulundukları cadde ve sokaklara göre dava tarihi itibarıyla belirlenen emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.