YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11395
KARAR NO : 2014/12782
KARAR TARİHİ : 16.09.2014
MAHKEMESİ : Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2013/439-2013/580
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Yargıtay’ın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi ve bilirkişi kurullarının da bozma ilamında yazılı hususları karşılayacak raporlar düzenlemesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetlemek ve kendisinin uyduğu hususlara aykırı değerlendirme yapılması halinde bilirkişi kurullarından bozma esaslarına uygun rapor düzenlemelerini istemekle görevlidir.
Bozma ilamında dosyaya getirtilen gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğü verilerine göre kuru arazi kabul edilen dava konusu taşınmazda buğdayın verimi 200 kg olduğu halde hükme esas alınan 1. bilirkişi raporunda 500 kg; buğday, pamuk ve beyaz lahananın fiyatı sırasıyla 0,455 – 0,93- 0,23 TL olduğu halde 1.bilirkişi kurulu raporunda sırasıyla 0,54- 1,36 ve 0,85 TL alınmak suretiyle değer belirlenmiş olması bozma nedeni yapılmasına rağmen bozma sonrası hükme esas alınan 1.bilirkişi kurulu ek raporunda belirtilen bu verilere aykırı olarak buğdayın veriminin 591 kg; buğday, pamuk ve beyaz lahananın fiyatının da sırasıyla 0,65-1,50 ve 0,45 TL olarak alınmak suretiyle değer belirlenmiş olması,
2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki mevcut haciz şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması hususu bozma nedeni yapılmasına rağmen buna dair hüküm kurulmaması,
3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında su geçirme hakkı olup üzerindeki mevcut şerhler ile birlikte idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği bozma ilamında belirtilmesine rağmen bu yönde bir karar verilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.