YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10949
KARAR NO : 2014/14402
KARAR TARİHİ : 20.10.2014
MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2012/377-2013/269
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı yönünden kabulüne, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Dosyada mevcut 20.12.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda, dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 245,80 m²’lik kısmı üzerinde, dava konusu .. ada …parsel sayılı taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen 427,20 m²’lik kısmı üzerinde, dava konusu … ada .. parsel sayılı taşınmazın krokide (C) harfi ile gösterilen 371,10 m²’lik kısmı üzerinde, asfalt yol ve kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, taşınmazların el atılan kısımların onaylı imar planına göre 15 m genişliğindeki yolda kaldığı, bu yolun şehrin bütününe hizmet vermediği, sadece TOKİ konutlarına hizmet veren bir yol olması nedeniyle ana arter niteliğinde kabul edilemeyeceği, davalı Osmangazi Belediye Başkanlığı’nın yetki ve sorumluluk alanında kaldığı belirtilmiş, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmazların bitişiğinde bulunan 4991 ada 171 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak açılan ve 5. Hukuk Dairesince 07.10.2010 tarihinde incelenen (Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/442 Esas- 2009/473 Karar, 5. Hukuk Dairesinin 2010/14470 Esas- 2010/20881 Karar sayılı dosyası) kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminata ilişkin dava dosyasında; mahkemece, yol olarak el atılan bölümlerin ana arter niteliğinde olduğu, davalı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın görev ve yetki alanında kaldığı, bu belediye tarafından el atıldığı gerekçesiyle Osmangazi Belediye Başkanlığı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve 5. Hukuk Dairesince usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece, dava konusu taşınmazlara fiilen el atılmak suretiyle yapılan asfalt yolun ana arter niteliğinde olup olmadığı, yolun hangi idare tarafından yapılmış olduğu, yetki ve sorumluluğun hangi belediyeye ait olduğu hususlarının araştırılarak, yukarıda sözü edilen dava dosyası da dikkate alınarak, bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak …. Mah. 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaz incelenmiş ve bu taşınmazın Haziran 2010 tarihli 3/3240 payın 5.500,00 TL’lik satışının esas alındığı belirtilmişse de; Dairemizce incelenen başka bir dava dosyasında (Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/201-2013/262 E.K, Dairenin 2014/5497-2014/8451 E.K.) bu emsalin 07.06.2010 tarihli 140/64800 payının 5.500,00 TL bedelle satıldığına ilişkin satış akit tablosunun bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen belgelerin incelenmesinden aynı emsalin 03.08.2010 tarihli 140/64800 payının 5.800,00 TL bedelle satıldığına ilişkin satış akit tablosunun bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre tüm satışları birbirine yakın tarihlerde ve birbirinden farklı bedellerle yapılmış olan bu emsalin incelenen satışının gerçeği yansıtmadığı dikkate alındığında dava konusu taşınmaz ile karşılaştırma açısından uygun emsal olmadığı izlenimi uyandırdığından sözü edilen taşınmazın somut emsal alınarak değerlendirme yapılması,
3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. ve 13. fıkralarında “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” ve “Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeler karşısında Harçlar Tarifesi uyarınca maktu harca hükmedilmesi ve davacı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.