Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/10634 E. 2014/18506 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10634
KARAR NO : 2014/18506
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2011/374-2014/55

Dava dilekçesinde, vasinin görevini kötüye kullanması nedeniyle tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların babaları K…E..’in 1991 yılında anneleri M… E…’in ise 1990 yılında öldükleri, davacılara Türk Medeni Kanunu’nun 404. maddesi gereğince davalının vasi olarak atandığını, davalının vasi olarak E… Muhasebe Şirketi işlemlerini yürüttüğü, davacılara bilgi vermediği, davacılara gelir bildiriminde bulunmadığı, ödeme yapmadığı, şirketi kendi adına tescil ettirdiği, vasilik görevini kötüye kullanılması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile ödenmesine ve E… Muhasebe Şirketinin davalı adına olan ticaret sicilindeki kaydının silinerek davacılar adına ticaret siciline kaydına karar verilmesini istemiş; mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 470. maddesi uyarınca küçük üzerindeki vesayet onun ergin olması ile kendiliğinden sona ermiş ise de; vasinin sorumluluğu vesayet makamınca görevinin sona erdiğine karar verilinceye kadar devam eder. Aynı Yasanın 489 ve devamı maddeleri uyarınca görevi sona eren vasi, yönetimle ilgili son raporu ve kesin hesabı sulh mahkemesine vermekle yükümlü olduğu gibi; malvarlığını vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edilmek üzere hazır bulundurmak zorundadır. Son rapor ve kesin hesap belli zamanlarda verilen rapor ve hesaplar gibi sulh mahkemesi tarafından incelenir ve onaylanır. Son rapor ve kesin hesap onaylandıktan ve malvarlığı vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edildikten sonra, sulh mahkemesi vasinin görevinin sona erdiğine karar verir. Sulh mahkemesi, son rapor ve kesin hesabın onaylanması veya reddi konusundaki kararı ile birlikte kesin hesabı vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye, tazminat davası açma hakları buluduğunu da belirtmek suretiyle tebliğ eder. Bu tebliğde vasinin görevine son verildiği de belirtilir. Aynı Yasanın 492. maddesi uyarınca kesin hesabın tebliğ tarihinden başlayarak bir yıl geçmekle vasiye karşı açılacak tazminat davası zamanaşımına uğrar. Yine aynı Yasanın 493. maddesinin son fıkrası uyarınca vesayetten doğan tazminat davalarının her halde kesin hesabın tebliğinin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.Somut olayda, küçükler üzerindeki vesayet her birinin ergin olması ile kendiliğinden sona ermiş ise de, Rize Sulh Hukuk Mahkesesi’nin 1991/659 Esas 1991/551 Karar sayılı vesayet dosyasının incelenmesinde, yukarıda belirtilen Yasa hükümleri gereğinin yerine getirilmediği, böylece vasinin sorumluluğunun devam ettiği, zaman aşımına ilişkin koşulların oluşmadığı hususu dikkate alınmadan, mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.