YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10594
KARAR NO : 2014/11820
KARAR TARİHİ : 01.07.2014
MAHKEMESİ : Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2011/76-2013/137
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Dava konusu taşınmaz hakkında açılan Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/148-290 sayılı acele el koyma dosyasında taşınmazın tarla niteliğinde olduğu belirtilerek yörede ekilen münavebe ürünlerine göre değerinin tespit edildiği, irtifak hakkının tespit ve tesciline ilişkin bu dosyada ise taşınmazın 15-17 yaşlarında mandarin bahçesi olduğu belirtilerek kamulaştırma bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. Aradaki bu çelişkinin giderilerek dava konusu taşınmazın niteliği kesin olarak tespit edildikten sonra alınacak bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
2-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır.
Dava konusu taşınmazda sulamanın ne şekilde yapıldığı, taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın başkasının taşınmazındaki bir kuyudan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak taşınmazın sulu arazi niteliğinde olup olmadığı tespit edilmelidir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında iklim koşulları, arazinin topografik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5, kuru tarım arazilerinin değerlendirilmesinde ise kapitalizasyon faiz oranı %6 olarak alınmaktadır.
Yukarıda belirtilen şekilde taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme sonucu hazırlanan ve kapitalizasyon faiz oranını %4 olarak alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
3-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Bu itibarla;
Dosyada mevcut Dörtyol İlçesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü verilerine göre 2011 yılında mandarinin dekara verimi 3600 kg, satış fiyatı 0,9 TL ve üretim gideri 1730 TL olduğu halde sırasıyla 6550 kg, 0,55 TL ve 1870 kg alınması suretiyle değer belirlenmesi,
4-Bilirkişi raporunda gelir metoduna göre belirlenen arazi m² birim değerinin herhangi bir objektif artış oranı belirtilmeden sonuçta 55 TL tespit edilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.