Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/10578 E. 2014/17847 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10578
KARAR NO : 2014/17847
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, mesken niteliğindeki taşınmazın dükkan olarak kullanılması suretiyle müdahalenin önlenmesi, eski hale getirilmesi ile kiracının tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde; tapuda mesken niteliğindeki bağımsız bölümün dükkan olarak kullanılması nedeniyle eski hale getirilmesi ve tahliyesine karar verilmesi istenilmiş; mahkemece davalı … yönünden davanın reddine,diğer davalılar yönünden bağımsız bölümün işyeri olarak kullanılmasının men’ine, dava konusu yerin mesken olarak eski hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm dahili davalı…vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dahili davalı ….’a dahili dava dilekçesinin bila tebliğ iade edildiği adrese duruşma günü Tebligat Kanunu’nu 35. maddesine göre tebliğ edilmiş, gerekçeli karar da yine aynı adreste aynı şekilde tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu’nun 6099 sayılı Kanun ile değişik 35/2. maddesine göre “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükmü öngörülmüştür. Bu maddeye göre tebligat yapılabilmesi, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilememiş olmasına ve daha önce aynı adreste yasaya uygun bir tebligat yapılmış olmasına bağlıdır. Bu durumda dahili dava dilekçesi ile gerekçeli kararın dahili davalıya usulüne uygun tebliğ edildiğinden söz edilemez.
6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinlemedikçe veyahut iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun davet etmedikçe kararını veremez. Yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak ve mahkemece kendisine yöntemince tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalıya dahili dava dilekçesi usulünce tebliğ edilip, göstereceği deliller toplandıktan ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan davalının yokluğunda yargılama yapılıp karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.