Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/10520 E. 2014/11257 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10520
KARAR NO : 2014/11257
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2012/557-2013/248

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece B.. B.. hakkındaki davanın reddine, N.. B.. yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı N.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, dava konusu . parsel sayılı taşınmazın bir kısmına yol yapılmak suretiyle el atıldığı, kalan kısmından da istifadelerinin mümkün olmadığı belirtilerek faiz ve masraflarla birlikte taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiş, mahkemece de 2160 m² büyüklüğündeki taşınmazın 298 m²’sine yol yapılarak fiilen el atıldığı, geriye kalan B harfiyle gösterilen 818,60 m² ve C harfiyle gösterilen 1043,49 m²’lik kısımlarına el atma bulunmadığı ancak “davacıya salih yararı olmadığı” gerekçesiyle tüm bedelinin davalı N.. B..’dan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın tümünün imar planında kültürel tesis alanında kaldığı, yol olarak el atılması nedeniyle imar planında belirlenen amacına uygun olarak bir el atma bulunmadığı, dolayısıyla taşınmazın el atılmayan kısımları açısından proje bütünlüğü ilkesi dikkate alınarak değerlendirme yapılamayacağı, zaten mahkeme tarafından da el atılmayan kısım için böyle bir ilkeden bahsedilmediği gibi imar planında belirlenen niteliğinden dolayı mülkiyet hakkının kısıtlanması durumunun da gerekçe olarak kullanılmadığı, el atılmayan taşınmaz bölümünde davacı hissesine isabet eden alanın küçük olması nedeniyle davacıya salih yararı olmadığı gerekçesiyle bu bölümün de bedeline hükmedildiği anlaşılmış olup el atmadan arta kalan kısmın yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği, bu bölümdeki davacı hissesinin küçük veya büyük olmasının arsa niteliğindeki taşınmazı işe yaramaz hale getirmeyeceği (kaldı
ki hiç el atma olmasa dahi davacının tüm taşınmazdaki payına karşılık 77 m² yer isabet ettiği), el atmadan arta kalan kısmın yüzölçümü ve geometrik şekli nazara alındığında arsa olarak kullanılamayacak bir nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından buna yönelik talebin reddine ilişkin hüküm kurulması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi,
2-Fiilen el atılan taşınmaz bölümüyle ilgili olarak 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “… bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu harç ve vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.