Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/1042 E. 2014/6770 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1042
KARAR NO : 2014/6770
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2013
NUMARASI : 2012/231-2013/363

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince arsalarda kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre değer tespiti gerekir. Dairemizce incelenip daha önce karara bağlanan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/172-2013/69, Dairenin 2013/14506-2013/13220 sayılı dosyası içerisinde yer alan belgelerin ve özellikle satış akit tablosunun incelenmesinden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen Şehitler Mahallesi 2122 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 27.12.2011 tarihli satışının serbest satış olmadığı, bir limited şirketin diğer bir limited şirkete satışı olup, bu satışın tarafları ve taşınmazların nitelikleri dikkate alındığında ticari amaçlı bir satış olduğu ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından sözedilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.
Bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazın “Manisa Ulu Cami ve Niobe Çevresindeki Tescilli İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Anıtsal Yapıların Koruma Alanında Bulunmaktadır” şeklinde tapu kaydında mevcut şerhin, taşınmazın değerinde oluşturması kaçınılmaz olan değer kaybı ile ilgili olarak, inşaat yoğunluğu, proje çeşitliliği, kat sayısı vs. gibi hususlarda anıtsal yapı koruma alanı dışında kalan komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında değer kaybı yönünde olumsuz bir durum meydana getirip getirmediği belediye imar müdürlüğü ve koruma kurulundan sorularak yazı cevaplarını karşılar ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması,
3-6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Bu düzenleme nedeniyle dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken kararda hangi tarihe kadar faiz işletileceğinin belirtilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.