Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2014/10130 E. 2014/11959 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10130
KARAR NO : 2014/11959
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

MAHKEMESİ : Hassa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2013
NUMARASI : 2011/122-2013/61

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hükme yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Dosya içerisinde bulunan ve Dairenin geri çevirme kararlarıyla dosyaya getirtilen Küreci Belediye Başkanlığı’nın 10.02.2014 tarihli yazılarından, dava konusu 638 (ifraz 2075) parsel sayılı taşınmazın bir kısmının 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında, bir kısmının da uygulama imar planı dışında kaldığı, taşınmazın belediyenin arazi yollarından faydalandığı, alt yapı hizmetlerinden faydalanmadığı, etrafının meskûn alan olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre taşınmazın 1/1000’lik uygulama imar planı içerisinde olan kısmı arsa, plan dışında kalan kısmı ise tarım arazisi olarak değerlendirilecektir. Dava konusu taşınmaz kısmen kamulaştırıldığından, öncelikle kamulaştırılan kısmın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, kalmakta ise arsa, aksi halde tarım arazisi, kısmen imar planı içinde, kısmen imar planı dışında yer aldığının saptanması halinde ise, plan içindeki kısım arsa, plan dışındaki kısım da arazi olarak değerlendirilmelidir.
Yukarıda açıklanan hususta araştırma yapılmadan, kamulaştırılan kısmın tamamının arsa niteliğinde olduğunun kabulü ve bu niteliğine göre değerlendirilmesi,
Kabule göre de;
2-2942 sayılı Yasa’nın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Bu bakımdan, dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak
vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda, bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Geri çevirme kararı sonrası dosyaya getirtilen kayıtlara göre, 2011 yılında dava konusu taşınmaz ile emsal alınan 109 ada 2 parselin asgari m² değeri 4,00 TL.dir. Buna göre, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın yakın değerlerde olduğu dikkate alınıp en fazla birbirine yakın değerler kabul edilerek değerlendirme yapılabileceği düşünülmeden, dava konusu taşınmazın emsalden 3,5 kat daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde yeterli, inandırıcı ve somut gerekçelere de dayandırılmayan rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuş olması,
3- Dosya içerisine geri çevirme kararıyla tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından getirtilen yazılardan dava konusu taşınmazın imar uygulaması görmediği, emsal alınarak incelenen 109 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise imar parseli olduğu anlaşıldığından, bilirkişi kurulunca, dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerinden İmar Yasasının 18.maddesinin ikinci fıkrası gereğince düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 10. maddesinin onbirinci fıkrasına göre, kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Mahkemece sözü edilen Yasa hükmü dikkate alınmadan, istem gibi kamulaştırılan taşınmazın tapuya tescili ile yetinilmesi gerekirken talebi aşacak şekilde dava konusu taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.