Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20964 E. 2014/5909 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20964
KARAR NO : 2014/5909
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2013
NUMARASI : 2012/136-2013/24

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalılar vekili Av.M.. T.. ile davacı vekili Av.E.. S.. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Havran Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nce bozmadan önce dosyaya gönderilen 12.08.2011 günlü veri cetvelinde, zeytin üretim gideri 2009 yılı için 669 TL, 23.12.2009 günlü veri cetvelinde ise yine 2009 yılı itibariyle 699 TL olup, veri cetvellerinin farklı ve çelişkili olması nedeniyle ve Dairenin bir önceki bozma ilamının 3. bendi ile son paragrafında da açıklandığı üzere zeytin veriminin en çok 500 kg olarak değerlendirileceği de gözetilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu Havran Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nden sulu şartlarda zeytinin 2009 yılı itibariyle asgari-azami üretim giderlerini (yukarıda belirtilen üretim gideriyle ilgili cetveller gönderilip mevcut çelişkinin nedeni sorulup bu çelişkinin giderilmesinin istenmesi suretiyle) gösteren veri cetveli ile alınacak cevap yazılarının dosyaya getirtilmesi ve raporun buna göre denetlenmesi gerekirken, zeytinin 700 kg/da verimine göre saptanmış olan üretim gideri cetvellerini esas alan rapora itibarla hüküm kurulması,
2-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken salt fazla yatırılan bedelin davacıya iadesine karar verilmesi,
3-Dava konusu taşınmazda kamulaştırma işleminin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığı gözetilerek karar başlığında davacı olarak Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yazılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Davalılar yargılamada vekil ile temsil edildikleri halde davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak;
5-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden bu yönden de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.