Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20939 E. 2014/2561 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20939
KARAR NO : 2014/2561
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2012
NUMARASI : 2011/115-2012/712

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazlardan 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiili el atma bulunmadığı (D) harfiyle gösterilen 26069,77 m² lik kısmının 1/1000 ölçekli imar planında mezarlık koruma alanında kaldığı, (E) ve (F) harfleriyle gösterilen toplam 7290,33m²’lik bölümlerinin ise 1/1000 ölçekli plan dışında olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı olarak belirlenen kısımda kaldığı, yine 6551 ada 6 parsel sayılı taşınmaza (A) harfiyle gösterilen 26534,79 m²’lik kısmına mezarlık duvarı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, (B) ve (C) harfleriyle gösterilen 5433,30 m²’lik kısmın ise 1/1000 ölçekli imar planında mezarlık koruma alanında kaldığı anlaşılmıştır.
Dairemize intikal eden aynı taşınmaza ilişkin açılan Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/643 E-2013/35 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazlardan 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza (C) harfiyle gösterilen 5,79 m²’lik kısımda mezarlık duvarı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, (D) harfiyle gösterilen kısmının 1/1000 ölçekli imar planında mezarlık koruma alanında kaldığı, (E) harfiyle gösterilen bölümün ise 1/1000 ölçekli plan dışında olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı olarak belirlenen kısımda kaldığı, yine 6551 ada 6 parsel sayılı taşınmaza (B) harfiyle gösterilen 26570,39 m²’lik kısımda mezarlık duvarı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, (A) harfiyle gösterilen 5398,65 m²’lik kısmın ise 1/1000 ölçekli imar planında mezarlık koruma alanında kaldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen her iki dosyada bulunan fen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek dava konusu 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı kesin olarak belirlendikten sonra fiili el atma varsa sadece el atılan bölüm yönünden kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile bu kısmın idare adına tesciline karar verilmesi, bulunmadığı takdirde fiilen el atılmayan taşınmaz hakkında mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…. bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında davacı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve karar ve ilam harcının maktu olarak alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
Geri çevirme kararı üzerine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 31.07.2013 havale tarihli dilekçe ile, mahkemece hükmolunan tazminatın, davalı belediye tarafından kendilerine ödendiği bildirilmiş olduğundan, mahkemece davalı idareden ve davacı taraftan söz konusu ödemeye ilişkin belgeler getirtildikten sonra davacı vekilinin dilekçesi de değerlendirilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.