YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20849
KARAR NO : 2014/7085
KARAR TARİHİ : 17.04.2014
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2011/406-2013/484
Dava dilekçesinde, galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av.Ş. G. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dava, mazbut Hacce Emine Binti Elhac İsmail Vakfı’nın galleye müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davacının dava konusu vakıfla arasında soybağını ispatlayamadığı gerekçesiyle istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Bir vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile kan bağının ispatlanması sonra da bu hususta vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Dava konusu Şanlıurfa’da kurulu mazbut Hacce Emine Binti Elhac İsmail Vakfının 1206 H. (1792 M.) tarihli vakfiyesinde galle fazlası batın şartına (ön kuşakta sağ vakıf evladı varsa sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olmaması kuralı) bağlı, ancak kız-erkek ayrımı yapılmadan evlatlarına bırakılmıştır.
24.02.1943 tarih ve 27/11 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay uygulamalarına göre bir vakıfta vakfeden ile soybağının kurulabilmesi için mutlaka vakfı kuran kişiyle bizzat irtibatın kurulması zorunlu olmayıp; bu konuda vakfın evladı olduğunu kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile ispat edenlerle veya tevliyeti evlatlarına bırakılmış vakıflarda mütevellilik yapanlarla yöntemince bağlantının kurulması yeterli görülmektedir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının anneannesi Zehide Madenli’nin dava konusu vakfın evlatlarından olduğuna dair Urfa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1935/209 E.-337 K. sayılı ilamının bulunduğu, V.. M.. Muhasebe Müdürlüğü tarafından dosyaya
sunulan 06.05.1948 gün 2898 sayılı ödeme belgeleri doğrultusunda kendisine ölünceye kadar galle fazlasının ödendiği, bu belgeler ile birlikte yer ve zaman kayıtları ile vakfın tarihçesi açısından birbirini tamamlayan nüfus kayıtları ile denetime elverişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı M.. C..’in dava konusu edilen vakfın evladı olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu bu vakfın vakfiyesinde belirtilen batın şartı açısından da dosyadaki nüfus kayıtlarının incelenmesinden; davacıya nazaran üst batında sağ bir vakıf evladı olmadığı da dikkate alınarak tüm dosya kapsamına göre davacının isteminin kabul edilerek galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.