Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20709 E. 2014/1375 K. 04.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20709
KARAR NO : 2014/1375
KARAR TARİHİ : 04.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2012/556-2013/298

Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 15.721,28 TL alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının Jandarma Genel Komutanlığı emrinde J. Astsb. Üçvş. olarak görevli iken disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiğini belirterek kalan mecburi hizmet süresinin karşılığı olarak tahakkuk ettirilen 15.721,28 TL’nin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizce 6191 Sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 10. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 32. madde hükmü çerçevesinde değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine ise, Dairemizce 03.06.2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 47. maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 112. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 6318 Sayılı Kanun’un 47. maddesiyle 926 Sayılı Kanunun 112. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca muvazzaf subay ve astsubayların mecburi hizmet süresi 15 yıldan 10 yıla indirilmiştir. Mahkemece alınan ek raporda sözü edilen yasa değerlendirilmiş olmasına rağmen, daha önceki hükmün sadece davacı tarafça temyiz edilmiş olması nedeniyle, davacı yönünden usuli kazanılmış hak oluşacağı, bu nedenle kararı temyiz eden davacı yönünden önceki hükümden daha az miktara hükmedilemeyeceği gerekçesiyle önceki kararda belirtilen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.10.2010 tarih, 2007/5-11 Esas ve 2010/541 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; kamu düzenine ilişkin hususların, tarafların talepleri olmasa bile mahkemece re’sen karara bağlanması zorunludur. Ayrıca kamu düzenine ilişkin hususlarda usuli kazanılmış hak oluşmaz. Usuli kazanılmış hak müessesesine, özellikle kamu düzeni düşüncesi ile bazı istisnalar getirilmiştir. Mahkemenin bozmaya uymasından, eş söyleyişle usuli kazanılmış hakkın doğmasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararının çıkması
ya da o konuda yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak, hukukça değer taşımayacaktır. Bir başka ifadeyle, sonradan çıkan yeni kanun veya içtihadı birleştirme kararının, mahkemelerde ve Yargıtay’da görülmekte olan bütün dava ve işlere uygulanması ve usuli kazanılmış hakkın gerektirdiği yönde değil, içtihadı birleştirme ya da kanun kapsamında inceleme yapılarak hüküm verilmesi gerekecektir. Nitekim; mahkemece yapılan yargılama sırasında yürürlüğe giren 6318 Sayılı Kanun ile yeni düzenlemeler getirilmiştir. Görüldüğü üzere, artık usuli kazanılmış hakkın gerektirdiği yönde değil, sonradan çıkan Kanun çerçevesinde inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca; mahkemece, davalı hakkında verilen karar kesinleşmeden önce yürürlüğe girmiş bulunan ve davalı lehine düzenleme getiren bu değişiklik gereğince değerlendirme yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar vermek gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile önceki kararda belirtilen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
Dava, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’ndan kaynaklanan eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 09.11.2013 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim Ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesi ile yapılan düzenleme çerçevesinde değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.