Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20577 E. 2014/1235 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20577
KARAR NO : 2014/1235
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2013
NUMARASI : 2012/234-2013/20

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
6551 ada 6 parsel yönünden yapılan inceleme sonucu dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-6551 ada 3 parsel yönünden dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 30.06.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda, 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiili el atma bulunmadığı (D) harfiyle gösterilen 26069,77 m²’lik kısmının 1/1000 ölçekli imar planında mezarlık koruma alanında kaldığı, (E) harfiyle gösterilen 5381,31 m² ve (F) harfiyle gösterilen 1909,02 m²’lik bölümlerinin ise 1/1000 ölçekli plan dışında olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı olarak belirlenen kısımda kaldığı anlaşılmıştır.
Dairemize intikal eden aynı taşınmaza ilişkin açılan Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/667 E-2012/822 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; 12.10.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlardan 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 5381,28 m²’lik kısmı ile (E) harfi ile gösterilen 1908,98 m²’lik bölümlerinin 1/5000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı olarak belirtilen kısımda; (B) harfi ile gösterilen 25991,54 m²’lik bölümün mezarlık koruma bandı içinde kaldığı, (F) harfli 78,30 m²’lik bölümün ise mezarlık duvarı içinde bulunduğu belirtilmiş olup, mahkemece (B) ve (F) harfi ile gösterilen kısımların bedeline hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen her iki dosyada bulunan fen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek dava konusu 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı kesin olarak belirlendikten sonra fiili el atma varsa sadece el atılan bölüm yönünden kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile bu kısmın idare adına tesciline karar verilmesi, bulunmadığı takdirde fiilen el atılmayan taşınmaz hakkında mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de mahkemelerin görevine ilişkin hususlar kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilip görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmayacağından ve bu konuda görevin bozmaya uyulmakla doğan kazanılmış hak kuralının bir istisnası olduğu İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 04.02.1959 tarih 1957/13 E-1959/5 K. sayılı ilamında da belirtilmiş olmakla idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” ve “Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” hükmü getirildiğinden taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.