Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20563 E. 2014/2047 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20563
KARAR NO : 2014/2047
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2012
NUMARASI : 2011/61-2012/728

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Dosya içerisinde yer alan 19.01.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu 1737 ada 10 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 1.142,69 m²’lik kısmından doğalgaz boru hattı geçirilmek sureti ile el atıldığı, el atılan yerden davacı payına 834,58 m² isabet ettiği, (A) ile gösterilen 16.811,13 m²’lik kısım ile (B) harfi ile gösterilen 2.929,65 m² lik kısımlardan doğalgaz boru hattı geçirilmek sureti ile el atlıdığı, (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların imar planında yol alanı kullanımında olduğu ve bu kısımların N… sınırları içerisinde kaldığının saptandığı belirtilmiş ve bilirkişi kurulu tarafından davaya konu edilen yerin 27.621,37 m² olduğu kabul edilerek irtifak bedeli hesaplanmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre taşınmaza fiilen el konulan veya üzerinde irtifak hakkı tesis edilen kısmının değeri aynı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri ve dava tarihi esas alınarak kamulaştırma bedeli tespit edilir. İrtifak bedeli tesis edilirken irtifak geçen alanın büyüklüğü, cephesi, derinliği vs. özellikleri gözetilerek dava konusu taşınmazın tamamı üzerindeki etkisi esas alınarak irtifak değeri tespit edilir. Dosya içerisinde yer alan tapu kayıtları ve krokisi ile bilirkişi kurulu raporunda boru hattı geçirilerek irtifak tesis edilen alanın taşınmazın tamamı üzerindeki etkisi irtifak değer kayıp oranı verilerek hesaplanması gerekirken taşınmazın parsel sınırları dışında kalan fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen yol alanları da eklenerek hesaplama yapılmış olması,
2-Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesine ve kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinin (g) bendine göre, kamulaştırılan taşınmazın niteliğinin arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değeri esas alınarak bedelin tespit edilmesi gerekir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunda değerlendirme için 1777 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 10.05.2000 tarihli satışının emsal olarak incelendiği anlaşılmıştır.
Dosyaya getirtilen satış işlemine ait akit tablosundan, 4.662,40m² arsanın 1.200.000,00TL bedel ile üzerindeki mevcut ipoteklerin hukuki vecibeleri de devredilmek suretiyle satıldığından bu emsalin gerçek değerini yansıtmadığı, serbest satış olmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından söz edilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.
Bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın ada numarasının 1737 olmasına rağmen 1730 olarak yazılmış olması ve ayrıca imar planında yol olarak gösterilen alanın bu yönde bir talep bulunmadığı halde yol niteliği ile davacı adına tesciline karar verilmiş olması,
4-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…. bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında davacı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve karar ve ilam harcının maktu olarak alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.