YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20531
KARAR NO : 2014/4370
KARAR TARİHİ : 11.03.2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalı vekili Av…. geldi. Davacı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkra gereğince dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, mahkemece faize ilişkin kurulan hükümde faizin başlangıç tarihinin 13.04.2013 yerine 14.04.2013 olarak yazılmış olması,
2-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların bu niteliğine göre vekille temsil edilen davacı idare yararına ve tespit edilen bedel dikkate alınarak AAÜT’nin 12. maddesindeki “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” (2)Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” şeklindeki düzenleme uyarınca avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması,
Doğru değil ise de, bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan “14.04.2013” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “13.04.2013” ibaresinin yazılması ve 5 nolu bendinde yer alan “Hükmolunan kamulaştırma bedeli, işin ve önemi niteliği ile hükmolunan şeyin tahammülü, hakkaniyet ilkesi de gözönüne alınarak Davacı İdare lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 12/2. maddesi uyarınca 440 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.