Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20471 E. 2014/3615 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20471
KARAR NO : 2014/3615
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2012/9-2013/610

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca taşınmaz bedelinin ödenmesi suretiyle taşınmazı geri alma hakkının sağlanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde; davacının miras bırakanı olan A.. O..’a ait 425 parsel sayılı taşınmazın Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tarafından 1970’li yıllarda kamulaştırılmasına karar verildiğini, toplam 12500.00 m² olan taşınmazın “Side Turistik yollar” kapsamında kalması nedeniyle tevhit ve ifraz sonucu ikiye ayrıldığını, kamulaştırılan 443.00 m²’lik kısmın yol olarak 1051 parsel numarası ile; geriye kalan 12057.00 m²’lik kısmın ise tarla olarak 1..parsel numarası ile H.. H.. adına tescil edildiğini, davacının daha sonra bir üçüncü kişinin bu taşınmazı kullandığını öğrendiğini belirterek, öncelikle 2942 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca mal sahibinin mirasçısı olan davacıya, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren alınan kamulaştırma bedelini üç ay içinde ödeyerek, taşınmazın hissesine düşen kısmı geri alma hakkının sağlanmasına, bunun mümkün olmaması halinde geri alma hakkı kullandırılmadığı için davacının uğradığı zararın bir kısmına karşılık gelmek üzere 50.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren ve karar tarihinden sonra işleyecek en yüksek faize hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu 4.. parsel sayılı taşınmazın evveliyatının 2.. parsel olduğu, bu parselin davacı Mustafa kızı A.. O..’a ait olduğu, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tarafından 1970’li yıllarda turistik kompleksler yapılmak amacıyla taşınmazın 12057 m² si için kamulaştırma kararı verildiği, 2.. parselin 4.. ve 4.. parseller olmak üzere 2 parsele ayrıldığı, kamulaştırılan kısmın 4.. parselde kaldığı, 4… parsel sayılı taşınmazın 07.06.1971 tarihinde tapuda devir işleminin gerçekleştirilerek taşınmazın H.. H.. adına tescil edildiği, daha sonra bu parselin ifraz edilerek 1051 ve 1052 parsellere ayrıldığı, 1051 parsel sayılı taşınmazın yol vasfı ile Karayolları Genel Müdürlüğü adına; 1052 parsel sayılı taşınmazın ise halen tarla vasfı ile Maliye H.. H..si adına kayıtlı
./..

2013/20471-2014/3615 -2-

olduğu, 1052 sayılı parselin imar uygulaması sonucu 3486.33 m²’sinin DOP’a gittiği, 8570.67 m²’sinin ise 2532 ada 1 parsele dağıtımının yapılarak Maliye H.. H..si adına tescil edildiği, 2532 ada 1 numaralı parselin dosyada mevcut 1/1000 ölçekli turizm tesis alanına isabet ettiği anlaşılmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün 30.03.2010 tarih ve 66713 sayılı yazısına göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 30.01.2008 ve 17.10.2008 tarihlerinde onaylanan Side İlave Revizyon İmar Planı Değişikliği ile 1052 sayılı parselin (2532 ada 1 numaralı parselin ve 2533 ada 1 numaralı parselin imar planından önceki geldisi) “Turizm yerleşim alanı”nda kalan kısımları için 250 kişilik 4 yıldızlı otel yapılmak üzere ön izin verildiği, aldırılan bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın üzerine dört yıldızlı ve 300 yataklı otel yapıldığının ve hizmete açıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare, taşınmaz malın kamulaştırma amacına uygun biçimde, turizm amacıyla kullanılmak üzere tahsis etmek suretiyle 2942 sayılı Yasanın 23. maddesindeki işlem yapma yükümlülüğünü gerçekleştirmiştir. Taşınmaz malın dava tarihinde halen davalı idarenin mülkiyetinde olup, başka herhangi bir özel veya kamu tüzel kişisine mülkiyetinin devri yapılmamıştır. Davalı idarenin dava konusu yeri devraldıktan sonra kamulaştırma amacı dışında bir kullanımı da söz konusu olmadığına göre Mahkemece 2942 sayılı Kanunun 22. ve 23. maddelerindeki devredilen taşınmaz malın geri alınmasına ilişkin koşullar bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken davacının zararının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.