Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20388 E. 2014/1650 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20388
KARAR NO : 2014/1650
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

MAHKEMESİ : Keskin Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2012/42-2013/62

Dava dilekçesinde, nüfus kaydındaki anne adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin kız kardeşi olan Y. C..’ün 15/11/2008 tarihinde vefat etmiş olduğunu, Y.C..’ün bir çocuğu bulunmadığı halde davalı R. C..ün nüfus kayıtlarında mirasçı olarak gözüktüğünü, ancak R. C..z’ün gerçek annesinin H.. C.. olduğunu ileri sürerek davalı R. C..’ün anne adının Hatice olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak , davalıların beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, nüfus kütüğündeki anne kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 282. maddesine göre “çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur” hükmü gereğince çocuğu doğuran kadının anne olduğunun tespiti istemi ile açılan dava soybağı değil, doğuran kadının tespitine ilişkindir. Bu nedenle dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davaları da asliye hukuk mahkemesinde açılır.
Bu nedenle;
1-Davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerekirken aile mahkemesi sıfatıyla bakılmış olması,
2-Tarafların tüm kanıtları toplanıp iddia ile ilgili olarak DNA incelemesi de yapılmak sureti ile oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.