YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20099
KARAR NO : 2014/8410
KARAR TARİHİ : 06.05.2014
MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2009
NUMARASI : 2007/422-2009/108
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının dava konusu taşınmaza direk dikmek ve taşınmaz üzerinden yüksek gerilim hattı geçirmek suretiyle el attığını ileri sürerek el atılan kısmın bedeli ile birlikte ecrimisile hükmedilmesini istemiş, mahkemece kamulaştırmasız el atma tarihinden itibaren 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 38. maddesindeki 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın dayanağını teşkil eden 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 38.maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 10.04.2003 gün 2002/112-2003/33 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve gerekçeli karar 04.11.2003 tarih ve 25279 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmekle Kamulaştırma Yasası’nın anılan maddesi ortadan kalkmış ve bu maddeye göre açılan tapu iptali ve tescil davalarının hukuki dayanağı kalmamıştır. Kaldı ki; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 38. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. madde ile iş bu geçici maddeyi değiştiren 11.06.2013 günü yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesinin Geçici 6. madde ile 09.10.1956 tarihinden sonraki el atmalarda yeniden dava hakkı getirilmiştir. Dava konusu taşınmaza da dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre 1966 yılında el atıldığı anlaşıldığına göre mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.