Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/20050 E. 2014/1651 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20050
KARAR NO : 2014/1651
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/07/2013
NUMARASI : 2013/237-2013/581

Dava dilekçesinde, nüfus kaydındaki anne adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı S.. A.. adındaki kişi ile evlilik dışı ilişki yaşadığını ve bu ilişkiden Nuray ve Samet adında iki çocuklarının olduğunu, Nuray ve Samet’in davalılar S.. A.. ile R.. A..’nın resmi evliliğinden olmuş gibi, annesi R.. A.. olarak nüfusuna kaydedildiğini ileri sürerek, davalı S.. A.. ile ortak çocukları olan Nuray ve Samet’in nüfus kaydında “Rabia” olan anne adının iptalini, anne adının ”Emsal” olarak nüfusa kaydını istemiş, mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın soybağının düzeltilmesi ile ilgili olduğu ve bu davaların aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davada Nuray ve Samet’in babasının S.. A.. olduğu konusunda herhangi bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde salt anne kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Anne ve babanın birlikte değiştirilmesinin istenmesi ya da salt babanın değiştirilmesinin talep edilmesi hallerinde dava konusu uyuşmazlıklar soybağını ilgilendirdiğinden aile mahkemesinin görev alanına girmektedir. Sadece annenin değiştirilmesinin istenmesi soybağını ilgilendiren bir konu değildir. Bu açıklamalar dikkate alınarak somut olayda anne yönünden yanlış tesis edilen nüfus kaydının düzeltilmesi istendiğine göre, işin esasına girilip 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36.maddesi uyarınca nüfus temsilcisinin de huzuru ile yargılamaya devam edilip, DNA testi de yapılarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ve bu işlere bakma görevinin aile mahkemesine ait bulunduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.