Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/19997 E. 2014/431 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19997
KARAR NO : 2014/431
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi

Dava dilekçesinde, davacının… ve …. çocuğu olmadığı halde nüfuslarına yazıldığı, davacının davalıların miras bırakanları… ile ….’nin evlilik dışı beraberliğinden doğduğu belirtilerek kayıtların gerçeğe uygun olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalıların mirasbırakanı … ile annesi….’in evlilik dışı beraberliklerinden olduğu halde …. ve… nüfusuna çocukları gibi tescil edildiğini belirterek mevcut kaydın iptaline, gerçek ana ve babasının …. ve …. olarak tespitine, nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Aile mahkemesi ve asliye hukuk mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığı Yargıtay 17. Hukuk Dairesince davanın soybağının reddi ve babalık davası olduğu ve aile mahkemesinde görülmesi gerektiği belirlendikten sonra mahkemece babalık davasının tefrikine, soybağının reddi davasının ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca yargı yerinin belirlenmesi hakkındaki Yargıtay’ca verilen kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar ise de hukuki nitelemeye ilişkin belirleme bağlayıcı değildir. Davacının iddiasına göre kayden ana ve babası olan … ve …, davacıyı çocukları olmadığı halde kendi çocukları gibi nüfusa tescil ettirmişlerdir. Bu durumda tescil, nüfus idaresi yanıltılmak suretiyle oluşturulduğundan dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre kayıt düzeltilmesi davasıdır. Yine anasının … olduğu hakkındaki iddiası da Türk Medeni Kanunu’nun 282. maddesi uyarınca “çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur.” hükmü karşısında nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Çünkü çocuğun anası, doğuran kadın olduğundan soybağından söz edilemez. Ancak doğuran kadının kim olduğunun tespiti davasına konu olabilir ve nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğindedir…. ile … arasında evlilik bulunmadığından ve davacı evlilik dışı çocuk olduğundan… hakkındaki dava ise babalığın tespiti niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu’nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Mustafa ve… hakkındaki davanın ve ayrıca … hakkındaki davanın mahkemece kabul edilip … hakkındaki davanın reddedilmesi halinde davacı evlilik dışı çocuk olarak anası…’nin kızlık hanesine,… hakkındaki babalığın tespiti davasının kabul edilmesi halinde ise davacı adı geçenin nüfus kütüğüne tescil edilecektir. Görüldüğü üzere dava; hem nüfus kaydının düzeltilmesi, hem de babalığın tespiti taleplerini içermektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi ve babalığın tespiti davasının birlikte görülmesi gereken hallerde davanın, Hukuk Genel Kurulunun 28.09.2005 gün 2005/2-572-551 ve 07.03.2012 gün 2011/2-775 E. 2012/116 K. sayılı kararları uyarınca aile mahkemesinde görülmesi gerekir.
Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar gözetilerek; davacının delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması,Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca davanın Hazineye ve Cumhuriyet Savcısına ihbar edilmesi, aynı Yasanın 303/2. maddesinde yer alan çocukla ilgili hak düşürücü sürelerin Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile iptal edildiğinin gözetilmesi, deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı sebeple ret kararı ve babalığın tespiti hakkında ise tefrik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.