YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19896
KARAR NO : 2014/88
KARAR TARİHİ : 13.01.2014
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde…’ın …. 1 parselde kayıtlı taşınmazın ½ hisseli maliki olduğunu, davalı idarenin sözkonusu taşınmazı malzeme ocağı yapmak amacıyla kamulaştırdığını, 19.06.2008 tarihinde 5018 sayılı yasa gereği taşınmazın mülkiyetinin… Hazinesine devredildiğini ve devredilen bu taşınmazın 5928.34 m²’lik kısmının 1980 parsel olarak ifraz gördükten sonra 26.09.2008 tarihinde üçüncü bir kişiye satıldığını, Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesi uyarıca müvekkillerine tanınan alım hakkının kullandırılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte ödenmesini istemiş, mahkemece davanın Kamulaştırma Kanunu’nun 23. maddesindeki hak düşürücü süre dolması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava Kamulaştırma Yasası’nın 22. maddesine göre, kamulaştırmadan vazgeçme nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 Sayılı Kanun ile değişik 22. maddesinde “Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, aldığı kamulaştırma bedelini üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malını geri alabilir.(Değişik cümle: 12/07/2013- 6495 S.K./26. md.) Kamulaştırmayı yapan idarece kamulaştırma amacına uygun tesisat, yapı veya donatı yapıldıktan ve en az 5 yıl kullanıldıktan sonra bu ihtiyacın ortadan kalkması nedeniyle kamulaştırma amacında kullanılamayan taşınmazlar önceki mal sahibi veya mirasçılarına iade edilmez. Bu taşınmazların kamulaştırma amacı dışında idarece tasarruf edilmesi hâlinde, önceki mal sahibi veya mirasçıları tarafından idareden herhangi bir hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz.
Ancak, kamulaştırılan taşınmaz mala kamulaştırmayı yapan idare dışında başka bir idare, kamulaştırma yoluyla gerçekleştirebileceği bir kamu hizmeti amacıyla istekli olduğu takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmayarak bu Kanunun 30. veya 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu’nun 23. maddesine göre işlem yapılır”, 23. maddesinde ise “Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22. maddenin ikinci fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiç bir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir.
Doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkı düşer.
Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz mal birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek yukarıdaki fıkralar buna göre uygulanır.” hükümleri yeralmaktadır.
Kamulaştırma Kanunu’nun 22 ve 23. maddelerinin içeriği ve düzenlenme şekli dikkate alındığında 22. maddenin idareye yükümlülük, 23. maddenin ise malike hak verdiği anlaşılmaktadır. Buna göre, Yasanın 22. maddesinde idarenin kamulaştırılan taşınmaza kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmadığı yönünde iradesi (kamulaştırmanın kesinleşmesinden sonra vazgeçme) sözkonusu olup, böyle bir sonuca ulaşılması halinde idareye keyfiyetin öncelikle mal sahibine duyurulması yükümlülüğü getirilmiş, bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek taşınmazı üçüncü kişiye satması durumunda ise yasadaki düzenlemeler çerçevesinde mal sahibine kamulaştırma bedeli dışında kalan bedeli isteme hakkı tanınmıştır. 23. maddede ise idarenin kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsis iradesi devam etmekle birlikte, bu amaca uygun herhangi bir işlem ve tesisat yapılmayarak olduğu gibi bırakılması nedeniyle yasada öngörülen süreler içerisinde mal sahibine taşınmazı geri alma hakkı verilmiştir. Ancak, 22. maddeye göre idare taşınmaza ihtiyacı kalmasa bile, beş yıl süre ile kamulaştırılan taşınmazı amacına uygun olarak kullanmış veya tesis yapmış ise, mal sahibi veya mirasçılarının dava hakkı bulunmamaktadır. Kaldı ki 22. maddeye göre bu hakkın kullanılması için taşınmazın tamamının kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılması gerekmemekte, bir kısmının dahi kullanılması durumunda iade zorunluluğu ortadan kalkmaktadır.
Yine 22. maddedeki düzenlemeye göre, kamulaştırılan taşınmaz kamulaştırma amacı doğrultusunda veya üzerine tesis, yapı ve donatı yapılmasına rağmen beş yıl kullanılmaması halinde idarece satılmak istenirse öncelikle mal sahibi veya mirasçılarına müracaat edilmeli, bunların taşınmazı geri almak istememeleri durumunda üzerinde tasarrufta bulunmalıdır. Taşınmaz mal kamulaştırılmasına rağmen üzerinde hiçbir tesis, yapı veya donatı yapılmaz ya da kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılmaz ve idarece yasadaki usule uyulmaksızın satılırsa süre şartı aranmadan mal sahipleri veya mirasçıları kamulaştırma bedeli dışında kalan bedeli isteme hakkını kullanabilir.
Somut olayda… Müdürlüğü tarafından dava konusu taşınmazın 1987 yılında kamulaştırıldığı ve kadastro çalışması neticesinde 597 parsel olarak tescil edildiği… Müdürlüğü’nün malvarlığının 5018 sayılı Kanun gereği genel bütçeye aktarılması neticesinde taşınmazın tapusunun 19.06.2008 tarihi itibariyle … Hazinesine geçtiği, 5928.34 m²’lik kısmının 1980 parsel olarak ifrazından sonra 26.09.2008 tarihinde üçüncü bir kişiye satıldığı, bu durumda idarenin kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmadığından eldeki davada Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesi uygulanması gerekmektedir. Taşınmazın ifraz edilen kısmının satılmasından önce ilgili idare tarafından kamulaştırılan taşınmazın üzerinde beş yıl süreyle kamulaştırma amacı doğrultusunda bir işlem (malzeme ocağı olarak kullanılması) yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa da süresi araştırılmamıştır. Mahkemece bu doğrultuda bir araştırma yapılarak taşınmazın ifrazdan önceki durumunda kamulaştırma amacına uygun bir kullanım olması halinde Yasanın yukarıda açıklanan hükmü doğrultusunda bu haktan faydalanamayacağı; aksi halde taşınmaz kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmamış ya da bir tesis yapılmamış ise kamulaştırılan taşınmaza bir ihtiyaç kalmaması halinde öncelikle yasa gereğince önceki maliklere duyurunun yapılması gerektiği, malikinin veya mirasçılarının geri alma yönünde bir iradelerinin bulunmaması durumunda ancak o zaman taşınmazı üçüncü bir kişiye satabileceği dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle ve olayda uygulama yeri bulunmayan Kamulaştırma Kanunu’nun 23. maddesine atıfta bulunmak suretiyle eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava konusu taşınmaz, davacıların murisleri… ile …. adına kayıtlı iken, tamamı … Müdürlüğü tarafından malzeme ocağı olarak kamulaştırılması neticesinde 02.01.1987 tarihinde …Müdürlüğü adına tescil edilmiştir.
Bu taşınmaz, kadastro nedeniyle 03.07.1988 tarihinde, 597 parsel olarak 45902 m² yüzölçümü ile… Müdürlüğü adına tescil edilmiş iken, …Müdürlüğü’nün mal varlığının 5018 sayılı Kanun gereği genel bütçeye aktarılması nedeniyle 19.02.2006 tarihinde tashihen… Hazinesi adına tescil edilmiştir.
Taşınmazın bulunduğu yerde ilk kez yapılan imar uygulaması neticesinde, %36 oranında DOP kesintisi yapılarak, ifrazen 1902-1903 parseller olarak…. adına tescil edilmiş, ikinci imar uygulaması neticesinde ise yine bir miktar DOP kesintisi yapılarak 1980 ve 1981 parseller olarak Hazine adına tescil edildikten sonra, 5928,34 m² yüzölçümü ile 04.06.2008 tarihinde … adına tapuya kaydedilmiş, 26.09.2008 tarihinde de dava dışı …’a satılmıştır.Davacılar, bu dava ile miras bırakanları adına kayıtlı iken kamu yararı gerekçesi ile kamulaştırılan bu taşınmazın, kamulaştırma amacına uygun hiçbir uygulama yapılmadan üçüncü şahsa satılması nedeniyle, Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesine dayanarak tazminat istemişlerdir.
6100 sayılı HMK.nun 33. maddesine göre, maddi vakaları (olayları) anlatmak taraflara, hukuki tavsif (niteleme) hakime aittir. Davacı vekili, dava dilekçesinin açıklamalar bölümünün sondan 4. paragrafında, kamulaştırma amacına uygun hiçbir uygulama yapılmadan taşınmazın üçüncü kişiye satıldığını belirttiğinden, somut olayımızda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 23. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Anılan Madde’de mal sahibinin geri alma hakkı düzenlenmiştir. Buna göre, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece, kamulaştırma amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini, aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. Doğmasından itibaren 1 yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkı düşer.
Dava konusu taşınmazın kamulaştıran idarece, kamulaştırma amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmadığı kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek olduğu gibi bırakıldığı davacı tarafın kabulündedir. Esasen bu yön taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Kamulaştırma işlemi 1996 yılında yapılarak kesinleşmiş, 02.01.1987 tarihinde kamulaştıran idare adına tapuya tescil edilmiştir. 26.09.2008 tarihinde üçüncü kişiye satılmış, davacılar tarafından 09.11.2011 tarihinde, yani aradan 23 yıl 10 ay gibi uzunca bir süre geçtikten sonra, bu dava açılmıştır. Mahkemece, davanın 2942 sayılı Kanunun 23. maddesinde öngörülen 5 yıllık ve 1 yıllık hak düşürücü sürenin fazlası ile geçmesi ve böylece davacıların geri alma haklarının düşmesi nedeniyle tazminat talep etme haklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kanunda belirlenen 5 yıllık ve 1 yıllık sürenin hak düşürücü süre olup, kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle buradaki sürelerin yorum yolu ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.11.1997 gün ve 1997/15-664 Esas, 1997/878 Karar sayılı içtihadında açıkça belirtilmiştir.
Bu itibarla, yerel mahkemenin davayı hak düşürücü süre nedeniyle red etmesinde, usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmamaktadır.
Bu bağlamda, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 22. maddesinin somut olay açısından değerlendirilmesinde yarar görülmüştür. Anılan Kanun’un 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı Kanunla değişik 1. fıkrasında, “kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra, taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyacı tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, aldığı kamulaştırma bedelini 3 ay içinde ödeyerek taşınmaz malını geri alabilir.“ hükmü öngörülmüş iken, 12.07.2013 tarih ve 6495 sayılı sayılı kanunla fıkraya ek cümle eklenmiştir.Eklenen bu cümleyle “Kamulaştırmayı yapan idarece kamulaştırma amacına uygun tesisat, yapı veya donatı yapıldıktan ve en az 5 yıl kullanıldıktan sonra bu ihtiyacın ortadan kalkması nedeniyle kamulaştırma amacında kullanılamayan taşınmazlar önceki mal sahibi veya mirasçılarına iade edilmez. Bu taşınmazların kamulaştırma amacı dışında idarece tasarruf edilmesi halinde, önceki mal sahibi veya mirasçıları tarafından idareden herhangi bir hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz.” hükmü getirilmiştir.
Bu maddeye göre, kamulaştırılan taşınmazın iade ve devir hakkının kullanılabilmesi için; kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesi, taşınmazın kamulaştırma amacına uygun olarak kamuya tahsis edilmesi, daha sonra kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması gerekmektedir. Örneğin spor kompleksi olarak kamulaştırılan ya da okul yeri olarak kamulaştırılan taşınmaz malın spor kompleksi ya da okul olarak kullanılmasından sonra gelişen ekonomik durum ve sosyal alandaki değişiklikler veya sair nedenlerle, taşınmazın spor kompleksi ya da okul olarak kullanılmasına ihtiyaç kalmaması halinde, mal sahibinin geri alma hakkı mevcuttur. Maddenin 1. cümlesinde süre sınırlaması getirilmemiştir. Yani kamulaştırılan taşınmaza 30-40-50 sene sonra ihtiyaç duyulmaması halinde dahi mal sahibinin geri alma hakkı vardı.
Ne var ki, kanun koyucu bu hakkın sınırsız olarak kullanılmasını doğru bulmayarak, 12.07.2013 tarihinde 6495 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle ek cümle ilave etmiştir. Bu ek cümleyle, kamulaştırma yapan idarece kamulaştırma amacına uygun tesisat, yapı veya donatı yapıldıktan ve en az 5 yıl kullanıldıktan sonra bu ihtiyacın ortadan kalkması nedeniyle kamulaştırma amacında kullanılamayan taşınmazların önceki mal sahibi veya mirasçılarına iade edilemeyeceğini ve Geçici 8. madde ile de bu hükmün derdest davalarada uygulanacağı hükmünü getirmiştir.
Maddenin 1. fıkrasına konulan ek cümleden sonra kamulaştırılan taşınmazın, kamulaştırma yapan idarece kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılması tesisat, yapı veya donatı yapılması ve bu şekilde en az 5 yıl kullanılmasından sonra, önceki mal sahibi veya mirasçılarının idareden herhangi bir hak, bedel veya tazminat talep etme hakları kalmamıştır.
Gelinen bu noktada, her iki maddenin birlikte değerlendirilmesi halinde;
Kamulaştırılan taşınmazın mal sahibi tarafından 22. maddeye göre geri alınabilmesi için, kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesi, kamulaştırma amacına uygun bir ihtiyaca tahsis edilmesi, tesisat, yapı veya donatı yapılması ve ancak 5 yıl kullanılmadan bu ihtiyacın ortadan kalkması nedeniyle kamulaştırma amacında kullanılmaması gerekmektedir. 23. maddeye göre ise, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırma yapan idarece, kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaması veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz malın olduğu gibi bırakılması, 5 yılın bitiminden itibaren 1 yıl içerisinde geri alınma hakkının kullanılması, kamulaştırma bedelinin kanuni faiziyle birlikte ödenmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir .Olayımıza gelince; kamulaştırılan taşınmaz mal, kamulaştırma amacına uygun kamu hizmetine tahsis edilmediği, kamulaştırma ve devir amacına uygun bir işlem ve tesisat yapılmadığı, kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek olduğu gibi bırakıldığı için, somut olayda 22. maddenin uygulanma koşulları bulunmamaktadır. 5 yıllık ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin fazlası ile geçirilmesinden sonra dava açıldığından, davacı tarafın 23. Madde’deki geri alma hakkı da düşmüştür
Bu nedenlerle, yerel mahkeme hükmü usul ve yasaya uygun bulunduğundan, onanması gerekirken, bozulmasına dair sayın çoğunluğun değerli görüşüne katılamıyorum. 13.01.2014