YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19794
KARAR NO : 2014/6513
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2013/15-2013/449
Dava dilekçesinde, evlat edinme kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalının kızı 27.12.2009 doğumlu T… Y..’a doğum tarihinden itibaren baktığını, evlat edinme koşullarının gerçekleştiğini belirterek; evlat edinme kararı verilmesini, çocuğun anne adı ve soyadının yerine kendi adı ve soyadının yazılmasını, baba adı olarak ise ölen eşinin adının yazılmasını istemiş, mahkemece evlat edinmeye karar verilmiş, ancak ana adı ve baba adı hakkındaki talebin ise reddine hükmedilmiştir.
1-Türk Medeni Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Aksi halde aynı Yasanın 311. ve devamı maddelerine göre rızanın aranmaması kararı verilmelidir. Davada ananın rızasının olduğu sabit ise de, çocuğun evlilik dışı ilişkiden doğduğu, babası ile hukuki anlamda soybağı ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yasal koşullar değerlendirilerek babanın rızasının aranıp aranmayacağı hakkında bir karar verilmemesi,
2-Evlat edinilmek istenen T.. Y…r küçük olup, Türk Medeni Kanunu’nun 314/3. maddesi düzenlemesine göre kendiliğinden evlat edinenin soyadını alır. Kanunun açıklanan hükmü gereğince bu konuda hüküm kurulmasına gerek olmadığı halde mahkemece idareyi işlem yapmaya zorlayacak şekilde hüküm kurulması,
3-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca evlat edinme ilişkisi mahkeme kararı ile kurulur. Mahkemece evlat edinme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının evlat edinmesine izin verilmesi suretiyle hükümde şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde karar verilmesi,
4-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 314. maddesinin dördüncü ve Nüfus Yönetmeliğinin 105. maddesinin dördüncü fıkra hükümlerine göre, eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır. 15.03.2009 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün 20. maddesinin dördüncü bendinde “eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır. Tek başına evlat
edinilmesi halinde de aynı yöntem uygulanır” şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşıldığından, evlat edinme ve tüzük tarihleri dikkate alınarak ana ve baba adı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.