YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19782
KARAR NO : 2014/4007
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : Demre Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2013
NUMARASI : 2012/107-2013/112
Dava dilekçesinde, A.. E.ye ait nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı A.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Ayten’in davacının kızı olmadığını, eski eşi Hatice’nin boşanma davasının kesinleşmemesinden faydalanarak Ayten’i davacının, daha sonra da Y.. D..’ın kızı olarak nüfus kütüğüne mükerrer olarak kaydettirdiğini ileri sürerek, kendi hanesindeki Ayten ile Y.. D..’ın hanesinde kayıtlı Ayten’in aynı kişi olduğunun tespiti ile kendi hanesinde kayıtlı Ayten’e ait nüfus kaydının iptalini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus, davanın soybağı ya da nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığı meselesidir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile davacının iddiası birlikte değerlendirildiğinde; davalı Ayten’in, Y.. D.. hanesindeki kaydının mükerrer kayıt olduğu anlaşılmakta olup, dava bu yönü ile kayıt düzeltme davasıdır. Davacı hanesindeki kayıt ise davalı Ayten, davacı Mehmet ile Hatice’nin 16.05.1963 kesinleşme tarihli boşanma davasından önce yani evlilik birlikteliği henüz sona ermeden doğumu ile oluşturulan kayıttır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 285. maddesinin birinci fıkrasında evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu; 286. maddesinde de kocanın soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebileceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısı ile davacı ile davalı arasında soybağı mevcut olup davacının kendi hanesinde kayıtlı Ayten’in kendi kızı olmadığı yönündeki iddiası, soybağının reddi davası kapsamında kalmaktadır.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5133 sayılı Kanun ile değişik 4/1. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü kısmı hariç olmak üzere ikinci kitabından ( TMK. md. 118-494 ) doğan bütün dava ve işlere aile mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup buna ilişkin uyuşmazlıklar aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 286 ve devam eden maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi değil, aile mahkemesidir. (HGK 07.03.2012 gün 2011/2-775-2012/116 sayılı kararı) Davanın aile mahkemesince görülüp karara bağlanması gerekirken, bu husus düşünülmeden asliye hukuk mahkemesince işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.