Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/19668 E. 2014/6509 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19668
KARAR NO : 2014/6509
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Antalya 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2013/135-2013/733

Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av.A… Ö… geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı dava dilekçesinde, annesi Z.. ile davalının beraberliklerinden doğduğunu belirterek babalığın tespitini istemiş, mahkemece; hak düşürücü sürenin geçmesi, soybağının iptali davasının olmaması, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümemesi gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Dava Türk Medeni Kanunu’nun 301/1, 303/2 maddesine dayalı olarak, çocuk tarafından açılan babalığın tespitine ilişkindir. Aynı Yasa’nın 303/2. maddesinde ”Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.” hükmü Anayasa Mahkemesi’nin 2010/71 Esas 2011/143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden önce Türk Medeni Kanunu’nun 303/2 . maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girdiğinden yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmamaktadır. Öte yandan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 23/1. maddesinde “Evlilik dışında veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz günden sonra doğan veya baba tarafından mahkeme kararı ile soybağı reddedilen çocuk; anasının bekârlık hanesine, anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm uyarınca ana tarafından nüfus idaresine çocuğun baba ismi olarak biyolojik babanın ismi ya da başka bir isim beyan edilebilir. Biyolojik babanın isminin beyan edilmesi ve çocuğun annenin kızlık hanesine biyolojik baba ismi ile tescili, baba ile soybağı ilişkisi kurulduğu anlamına gelmez.
Başka bir ismin beyan edilmesi ve yazılması da çocuk ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisinin varlığı sonucunu doğurmaz. Baba ile ancak 282. madde de yazılı yollarla soybağı ilişkisi kurulabilir. Mahkemece taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.