YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19620
KARAR NO : 2014/7271
KARAR TARİHİ : 21.04.2014
MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2013/6-2013/390
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dairenin bozma kararından önce hükme esas alınan 05.04.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın tespit edilen m² değerine %95 objektif değer artışı uygulanmış, bozma ilamında bu hususta herhangi bir bozma nedeni belirtilmemiş, bozma sonrası hükme esas alınan 04.04.2013 tarihli raporunda da %95 oranında objektif artış uygulanacağı belirtilmiş olmasına karşın maddi hata neticesinde %98 oranında objektif değer artışı üzerinden hesaplama yapılması,
Doğru değil ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan “Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 127.762.13 TL olarak tespitine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 125.771.07 TL olarak tespitine” ibaresi yazılmak; yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan“ Daha önce davacı tarafça depo edilen 197.780,83 TL’den tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubundan sonra 70.018,70 TL’nin depo edildiği tarih ile davalılar tarafından bankadan çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı tarafa geri ödenmesine,” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “fazla ödendiği anlaşılan 72.009.76 TL’nin davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine” ibaresi yazılmak; yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan “TESPİTİNE” kelimesinden sonra gelmek üzere “125.771.07 TL kamulaştırma bedeline 21.05.2009 gününden itibaren ilk karar tarihi olan 05.03.2010 tarihine kadar yasal faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesi suretiyle, 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.