Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/19585 E. 2014/1703 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19585
KARAR NO : 2014/1703
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2009/564-2012/521

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; öncesi 197 ve 45 parsel olan taşınmazların tamamının davalı tarafından 1977 yılında kamulaştırıldığı, kamulaştırma kararı alınan 197 parselin tamamı ile 45 parselin bir kısmının imar uygulamasına girdiği ve diğer bazı parsellerle birlikte 1.336.747 m² yüzölçümlü 11 ada 1 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, kamulaştırma işleminin davacı yönünden usulüne uygun olmadığının mahkeme kararıyla kesinleştiği ve davacının mahkeme kararı doğrultusunda eski 197 parselin tamamı ve 45 parselin imara giren kısmından gelen hisseleri için yeni oluşan 11 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hisselendirildiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan fen bilirkişi raporunda, taşınmazların ne kadarına el atıldığının belirtilmediği, ancak hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ise 11 ada 1 parsel ile 45 parselin imara girmeyen kısmının tamamına el atılmış gibi hesap yapılıp bedele hükmedildiği, buna karşılık geri çevirme kararımız üzerine dosyaya gönderilen 06.09.2013 tarihli cevabi yazıda 11 ada 1 parsel içindeki eski 197 parsele yönelik fiili bir el atmanın söz konusu olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre dava konusu 11 ada 1 parsel ile 45 parsel (imara girmeyen kısım) üzerinde yeniden keşif yapılarak söz konusu taşınmazlarda fiili bir el atmanın bulunup bulunmadığı, el atma varsa yüzölçümü ve bu kısmın bedeli belirlenip davacının hissesine düşen pay oranında bedele hükmedilmesi, şayet söz konusu parsellerde herhangi bir el atma yoksa davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava konusu taşınmazların tamamına el atılmış gibi değer belirleyen bilirkişi raporu esas alınarak eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2-Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir.
Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için ana amaç; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması ve özel satış olmaması gereklidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki somut emsalin açıklamasında vasfının tarla olduğu belirtildiğinden emsal olamayacağı dikkate alınmadan Çakmaklı 334 parselin satışının somut emsal alınmış olması,
3-Dava konusu 45 parsel sayılı taşınmazdaki davacı hissesi 7888/168000 olup bu taşınmazın tamamına fiilen el atıldığının kabulü halinde davacının hissesine düşen miktar 85,03 m² olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda 5,64 m² olarak alınarak eksik bedele hükmedilmesi,
4-Ecrimisile hükmedilebilmesi için taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor iseler nasıl ve ne şekilde kiraya verildiklerinin taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek, buna göre düzenlenecek bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, soyut ifadelerle ecrimisil bedeli tespit eden rapora göre eksik inceleme ile hüküm kurulması,
5-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” ve “Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” hükmü getirildiğinden maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
6-Kabule göre de;
a)Dava konusu 45 parsel sayılı taşınmazın 29.12.2009 olan dava, emsal alınarak incelenen Çakmaklı … parsel sayılı taşınmazın ise 31.12.2008 olan satış tarihleri itibariyle; imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden,
b)Dava konusu 45 parsel sayılı taşınmaz ile somut emsal alınarak incelenen Çakmaklı … parsel sayılı taşınmazın bulundukları cadde ve sokak itibariyle belediyece belirlenen 2009 yılındaki emlak vergisine esas asgari m² değerlerinin belediye başkanlığından,
c)Dava konusu taşınmaza emsal alınarak incelenen Çakmaklı …parsel sayılı taşınmazın 31.12.2008 tarihli satışına ilişkin alıcısını, satıcısını ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ve resmi satış akit tablosunun onaylı örneğinin ve tapu kayıt örneklerinin tapu müdürlüğünden getirtilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.