Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/19577 E. 2014/86 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19577
KARAR NO : 2014/86
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı 2500 sayılı Bilecik Tarım Kredi Koop. vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahalledeki 3323 parsel sayılı taşınmazla ilgili… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/109 Esas-2012/216 Karar sayılı (Dairenin 2013/6021 Esas 2013/7405 Karar sayılı) dosyasında, 17.02.2011 değerlendirme tarihi itibariyle 50.63 TL/m² değer tespit edilmiş iken, eldeki davada emsal değiştirilmek suretiyle değerlendirme tarihi olan 07.03.2012 itibariyle 40.00 TL/m² bedel belirleyen rapora göre hüküm kurulması,
2-Kamulaştırılan taşınmazın üzerinde yapı bulunması halinde bu yapının değeri, değerlendirme tarihi itibarıyla … Bakanlığı’nca yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Fiyat Listesine göre ve 02.12.1982 gün ve 17866 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Yıpranma Paylarına İlişkin Oranları Gösteren Cetvel” esas alınarak yaşına göre yıpranma payı da düşüldükten sonra belirlenir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın yapım tarihi araştırılıp buna göre yıpranma miktarı düşülmesi gerekirken, gerekçesi gösterilmeden %60 oranında yıpranma miktarı düşülmesi,
Ayrıca;
3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.