Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/19270 E. 2014/1347 K. 04.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19270
KARAR NO : 2014/1347
KARAR TARİHİ : 04.02.2014

MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2011/18-2011/509

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 17 ve 38. maddeleri gereğince tapu iptali ve tescil istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av.Ö. T.. ile aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av.Y.Ö.. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davada kamulaştırılan taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca davacı belediye adına tescili istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca tescile karar verilebilmesi için, kamulaştırma belgelerinin hak sahiplerine tebliğ edilmesi, takdir edilen bedelin ve bu bedelin artırılması istemiyle dava açılmış olması halinde artırılmasına hükmedilen bedelin ve fer’ilerinin hak sahiplerine ödenmiş olması gerekmektedir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Gazipaşa Belediye Encümenince 29.07.1982 tarihinde Yenimahalle Atatürk Parkı için dava konusu taşınmazla birlikte bir kısım taşınmaz için kamulaştırma kararı verildiği, kıymet takdirinin yapıldığı, belediyenin 06.07.1983 tarih ve 194 sayılı yazısı ile dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu listedeki kamulaştırılan yerlere ilişkin takdir edilen bedelin belediyenin muvafakatı olmadan hiçbir mercie ödenmemek kaydı ile Ziraat Bankasına yatırıldığı, sonrasında ise 02.10.1985 tarih ve 508 sayılı yazı ile hibe edildiğinden çekilmeyen bankaya yatırılan kamulaştırma bedellerinin belediyenin hesabına aktarılmasının istendiği ve bunun üzerine belediye hesabına aktarıldığı ancak davacı belediye başkanlığının mahkemeye gönderdiği 28.07.2011 tarihli yazıda hibe edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığının bildirildiği, davalı tarafından Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde 1983/45 Esas-1986/22 Karar sayılı bedel artırım davasının açıldığı ve mahkemece kamulaştırma bedelinin 54.000 TL artırımına karar verildiği, 11.08.1986 tarihli belediye meclisi kararı ile bedel artırımla ilgili kararın temyiz edilmesine gerek olmadığı ve karar gereği 54.000 TL kamulaştırma bedelinin H.. A..’ya ödenmesine karar verildiği, tapu müdürlüğüne yazılan belediyenin 17.10.1986 tarihli yazıda; H.. A..’ya
ait (Atatürk Parkı kamulaştırma sahası içinde kalan) 500 m² arsaya takdir edilen 26.000 TL ve Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile artırılan 54.000 TL olmak üzere toplam 80.000 TL’na rızaen kamulaştırma nedeni ile satın alınacağı, satış için gerekli işlemin yapılması ve satış aktinin icrasından sonra belediye adına tescil ve tanzim edilen tapu senedinin bir suretinin kamulaştırma bedelinin ilgilisine ödenmek üzere gönderilmesinin istendiği, 12.06.2003 tarih ve 25 sayılı Belediye Meclisi Kararı ile davalının Atatürk Parkı içinde kalan 728 m²’lik yerine karşılık Belediyenin uygun gördüğü bir yerden eşdeğer büyüklükte yer verilmesine ve bu konuda Belediye Encümenine yetki verilmesine, 09.01.2007 tarih ve 001 sayılı Belediye Meclisi kararında 138 ada 45 parselin (dava konusu taşınmazın) 1982 yılında kamulaştırıldığı ancak çeşitli nedenlerle sonuçlandırılmadığından, 20 yıl önce burasının park olarak tanzim edilerek Atatürk Parkı adı altında hizmete sunulduğundan, sonuçlandırılmayan kamulaştırma işleminin yeniden yapılarak 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Kanunla değişik 8. maddesi gereğince kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; somut olayda, İhtilafsız kamulaştırma bedeli ile artırılan kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmediği ve Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince tescil şartları oluşmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.